UNESCO Yaratıcı Kentler Ağı İçin Bir Öneri: Bitlis Gastronomi Kenti

Author:

Number of pages:
87-106
Language:
Year-Number:
2017-Volume 12 Issue 29

Türkiye’nin Doğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan Bitlis kenti, kendi adını taşıyan ilin yönetim merkezidir. Bu kent, Güneydoğu Toroslar üzerinde Bitlis Çayı tarafından açılmış kuzeyi güneye bağlayan bir ulaşım koridoru üzerindedir. Bu yüzden tarih boyunca Anadolu’nun doğu yarısının idare ve kültür merkezi özelliğini kazanmıştır. İlk Türk başkenti olan Ahlat’tan sonra, Anadolu’nun ikinci başkenti Bitlis’tir. Söz konusu iki yerleşme, gerek Orta Asya’dan ve gerekse Mezopotamya Bölgesi’nden alınan göçlerle nüfuslanmıştır. Bitlis ve Ahlat; pek çok özellikleriyle Türk-İslâm Dünyası için önemli sayılan kentler arasında anılır. Ahlat: Kubbet’ül İslâm ve Bitlis: Medreseler Kenti unvanlarını taşımaktadır. Bu nedenle her iki kent, belli bir kültür birikimine sahip merkezler olarak tanınır. Özellikle Bitlis kenti hem Asya yemek kültürünün hem de Mezopotamya yemek kültürünün karşılaştığı, karışıp kaynaştığı ve bunlarla birlikte yeni yemek türlerinin ortaya çıktığı bir merkez olarak dikkati çeker. Hızlı göç veren bir alan olması yüzünden bugün kısmen unutulmuş olsa bile 200’den fazla yemek çeşidiyle Gastronomi alanında çok önemli bir yere sahiptir. Özellikle Büryan Kebabı, Bitlis İçli Köftesi, Tutmaç Aşı, Kari Aşı, Klorik ve Çortu Aşı gibi Bitlis’e özgü yerel yemekler bir gastronomi kentinin başyemekleri olarak ön plana çıkarılmalıdır. Ancak Bitlis’in gastronomik zenginliğinin bugüne kadar yasal olarak tescil edilmemesi nedeniyle Büryan Kebabı gibi Bitlis’e özgü bazı yemeklerin komşu kentler tarafından sahiplenilmiş, hatta kendi adlarına tescil edilmiş olduğu dikkati çekiyor. O halde gastronomik zenginliğinin korunması için öncelikle yasal girişimlerin başlatılması ve en kısa sürede Bitlis’in UNESCO Yaratıcı Kentler Ağı’na dâhil edilmesi ve bir Gastronomi Kenti olarak ilan edilmesi için gerekli çalışmalar yapılmalıdır. Bununla birlikte UNESCO’nun belirlediği katılım kriterlerinin sağlanabilmesi için öncelikle altyapının hazırlanması ve yöre halkının eğitilmesi zorunludur. Bölgesel kalkınmayı sağlamada çok önemli olan bu tür girişimlerin başarıya ulaşabilmesi ancak üniversiteler ve yerel yönetim işbirliği ile mümkün olabilir.

Keywords


Bitlis, located in Eastern Anatolia Region of Turkey, is the administrative center bearing its own name. This city is on a transport corridor connecting the north to the south opened by the Bitlis Stream on the Southeast Taurus Mountains. Therefore, it has been considered as administrative and cultural center of the eastern half of Anatolia throughout history. Following Ahlat, the first Turkish capital, Bitlis is the second capital of Anatolia. These two settlements in question were populated with migrations from both Central Asia and the Mesopotamian Region. Bitlis and Ahlat are mentioned among the cities considered important for the Turkish-Islamic World with their many features. While Ahlat is titled as Kubbet’ül İslâm Bitlis is known asMedreseler Kenti. For this reason, both cities are recognized as centers with the accumulation of a certain culture. Especially Bitlis draws attention as a center where both the Asian food culture and the Mesopotamian food culture meet, mix, and new food types emerges. It has a very important place in Gastronomy with more than 200 types of food even though it is partially forgotten today due to the fact that it is a fast emigrating area. Especially local foods specific to Bitlis such as Büryan Kebabı, Bitlis İçli Köftesi, Tutmaç Aşı, Kari Aşı, Klorik and Çortu Aşı come to the forefront as main dishes of a city of gastronomy. However, because of the fact that gastronomic wealth of Bitlis has not been registered officially until now, some foods specific to Bitlis, such as Büryan Kebabı, have been owned by neighboring cities and even registered to their own names. In that case, legal initiatives for protection of gastronomic wealth should be firstly launched and necessary steps should be taken to involve Bitlis in UNESCO Creative Cities Network and designate as a City of Gastronomy. On the other hand, firstly a substructure should be prepared to meet participation criteria designed by UNESCO and local community is compelled to be educated. Such initiatives, which are very important for regional development, can be achieved only through cooperation between universities and local government.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 1,462
Number of downloads 646

Share

Journal of Turkish Studies
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.