Bu makalede, Risâlet döneminde Müslümanlarla Müşrikler arasındaki ilişkiler bağlamında Hz. Peygamber’e ve Müslümanlara yönelik hakaret (şetm/sebb) ithamları ele alınmıştır. Hareket noktamız sebb ve şetm kavramlarıdır. Müşrikler ve onların temsilcisi konumunda olan kişilerin özellikle Hz. Peygamber’i, kendi değerlerine hakaret etmekle suçladıkları görülmektedir. Sebb ve şetm gibi kavramlarla dile getirilen bu ithamların gerçek mahiyeti nedir sorusu makalenin temel konusudur. Bu sorunun cevabını bulmak için, öncelikle sebb ve şetm kavramları cahiliyeden itibaren örnekleriyle anlaşılmaya çalışılmıştır. Ardından bu kavramla ilgili gerek Kur’an’daki gerek hadis literatüründeki yansımalar siyer literatürü üzerinden değerlendirilerek sonuca ulaşılmaya çalışılmıştır. Sebb ve şetm kelimeleri, genel olarak sövgü ve hakaret şeklinde tercüme edilmiştir. Ancak, ima yoluyla tarizlerden galiz küfürlere varıncaya kadar geniş bir anlam içeriğine sahiptir. Müşriklerin bir propaganda örneği olarak sürekli Hz. Peygamber’i sebb etmekle suçlamaları gerçekte Mekke dönemi boyunca şirk dini ve kültürünün değerine dair Kur’an ayetlerinin hitabından kaynaklanmaktadır. Hz. Peygamber’in bir elçi olarak galiz küfürler ettiği asla düşünülemez. Bununla birlikte bazı Müslümanların Arap kültüründe yerleşik hakaret ifadelerini, Mekke döneminin baskıcı ortamı karşısında bir tepki olarak ortaya koymuş oldukları düşünülebilir. Buna binaen olsa gerek Müslümanların hakarete haklarının olmadığı Allah’ın ikazıyla ortaya konmuştur.
In this article, in the context of the relations between Muslims and polytheists in the period of Risâlet the accusations against the Prophet and Muslims (şetm / sebb) were taken up. Our point of departure is the concepts of sebb and şetm. The polytheists and their representatives, It is seen that they accused the Prophet of insulting their own values. The true nature of these accusations, which are expressed with concepts like Sebb and Şetm, is the basic question of the article. In order to find out the answer to this question, first of all the concepts of sebb and şetm have been tried to be understood with their examples from ignorance. Then, the reflections in the Qur'an and the hadith literature about this concept were evaluated through the syllabic literature and tried to reach the result. The words of Sebb and is generally interpreted in the form of cursing and insults. However, by implication, it has a wide range of meaning, from scrolls to defamation. As a propaganda example of polytheists, indeed, accusations of persecuting the Prophet stemmed from the Qur'anic verses about the value of shirk religion and culture during the Mecca era. It is unthinkable that the Prophet blasphemed as an ambassador. However, it can be seen that some Muslims have expressed insulting expressions of resentment in Arab culture as a reaction against the despotic and oppressive atmosphere of the Mecca era. On the contrary, it is revealed by Allah's warning that the Muslims do not have the right to do so.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.