Sözlükte “aydınlık, ışık” gibi anlamlara gelen nur kavramı İslam düşüncesinde önemli bir yere sahiptir. Kavramın bu denli önemli olmasının nedeni, Kur’an-ı Kerîm’de yer alan ve sureye adını veren Nur âyetinde Allah’ın kendisini “Allah göklerin ve yerin nûrudur” şeklinde tanımlamasıdır. Nur kavramı, İslam kültüründe olduğu gibi tasavvuf kültüründe de geniş yer tutmuş, kavram hakkında farklı yorumlar yapılmıştır. İlk dönem sûfîleri, nûru daha çok iyilik, zulmeti ise kötülük anlamında kullanmışlardır. Daha sonraki dönemde muhakkik sûfîler, varlığı nur, yokluğu zulmet olarak ifade etmişlerdir. Pîr-i Türkistan unvanıyla meşhur olan Ahmed Yesevî, Orta Asya’daki Türklerin Müslüman olmasında, daha sonra da öğrencileri/halifeleri vasıtasıyla Anadolu’nun İslamlaşmasında en etkili şahsiyet olarak kabul edilmiştir. Onun öğretileri “Hikmet” adı verilen öğütleriyle dilden dile yayılmış ve Divân-ı Hikmet isimli eseriyle günümüze ulaşmıştır. Ahmed Yesevî’nin Divân-ı Hikmet isimli eserinde önemle üzerinde durduğu kavramlardan biri nurdur. O, nur kavramını Allah, Hz. Peygamber, iman, gönül ve göz nûru anlamlarında kullanmıştır. Kâinattaki her şeyin Allah’ın nûrundan ve Hz. Peygamber’e bahşettiği nurdan neşet ettiğini belirterek kavramı ontolojik açıdan yorumlamıştır. Kavramın “iman, gönül ve göz nûru” anlamında kullanılışında ise konu genel olarak ilk dönem sûfîlerinde olduğu gibi varlık nazarından değil ahlâkî açıdan değerlendirilmiştir. Makalede, Ahmed Yesevî’nin nur kavramını kullandığı anlamlar, konunun tasavvufi gelenekteki yeri ile birlikte ele alınacaktır.
The concept of light, which comes to mean "light, bright" in the dictionary, has an important place in Islamic thought. The reason the concept is so important is that in the verse of Nur, which takes place in the Qur'an and gives its name to sura, Allah defines itself as "Allah is heaven and earth is the light." The concept of light has been widely used in sufi culture as it is in Islamic culture, and different interpretations have been made about the concept. The first period sufis, used the concept of light more in the sense of goodness, and the darkness in the sense of evil. In the later period, the investigator (muhakkik) sûfîs expressed the presence as light and the absence as darkness. Ahmad Yasawi, famous for the Peer of Turkestan title is the most effective personality in the case of the Turks in Central Asia being Muslim, then in the Islamization of Anatolia through their students/caliphs. His teachings were spread out on the ground with his advice called "Hikma" and have reached the present day with the work titled Divan-e Hikma. The light is one of the concepts that are emphasized in Divan-e Hikma. He used the concept of light in the meanings of Allah, Prophet, faith, heart and eyes light. He has interpreted the concept ontologically as stated that everything in the universe come into existence from God light and the light that he bestowed upon the Prophet. When the concept is used in the sense of "faith, heart and soul", the subject is generally evaluated in terms of morality, not in terms of being as it is in the early period sufis. In Article will be handled the meanings of Ahmad Yasawi's use of the light concept together with his place of mysticism.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.