Şem‘î’nin Şerh-i Gülistân’ı ile Hasan Rızâyî’nin Cûy-ı Rahmet Adlı Gülistân Şerhinin Mukayesesi

Author:

Number of pages:
255-272
Language:
Year-Number:
2017-Volume 12 Issue 22

XVI. yüzyılda yaşayan ve yazdığı şerh/tercümelerle öne çıkan Şem‘î’nin Şerh-i Gülistân’ı, Gülistân tercüme ve şerhleri arasında önemli bir yere sahiptir. Zira hem bilinen ilk Türkçe Gülistân şerhi hem de -bilindiği kadarıyla- Şem‘î’nin kaleme aldığı ilk eser olması nedeniyle Şerh-i Gülistân, bazen tenkite maruz kalmış bazen de öz ve akıcı olması sebebiyle nazma çekilecek kadar değerli bulunmuş, istifade kaynağı olarak görülmüştür. XVII. asır şairlerinden Aksaraylı Hasan Rızâyî’nin 1669’da kaleme aldığı Cûy-ı Rahmet adlı manzum Gülistân şerhi ise, bugünkü bilgilerimize göre bilinen tek manzum Gülistân şerhidir. Rızâyî, eserinin başında Şem‘î’nin Şerh-i Gülistân’ını nazma çekmek istediğini söylemiş ve “nâzım-ı şerh” olarak anılmayı dilemiştir. Ancak Rızâyî, Şem‘î’nin Şerh-i Gülistân’ından önemli ölçüde faydalanmış olmasına rağmen bütün hatlarıyla ona sadık kalmamış, kendi eserinde Gülistân’ı daha da genişleterek işlemiştir. Mensur bir şerh olan Şerh-i Gülistân’ın, manzum bir şerh olarak kaleme alınan Cûy-ı Rahmet ile kıyaslanması; ancak birtakım benzerlikleri ya da ayrılıkları ifade etmekle mümkündür. Şem‘î’nin genel yöntemi; kaynak metinden kısa bir kelime grubu, bir mısra, kısa bir ifade veya ibare verdikten sonra gramatikal bazı bilgiler ile birlikte mananın tercüme edilmesi şeklindedir. Rızâyî ise önce kaynak metinden uzun bir bölüm, tam bir beyit ya da tam bir kıtayı sürhle yazmış, hemen altına alıntının mana bakımından Türkçe aktarımını vermiştir. Ayrıca Rızâyî, Şem‘î gibi kelime anlamlarını mananın içinde değil, sayfa kenarlarına yazdığı manzum lügatte vermiştir. İşte bu temel teknik farklılık başta olmak üzere, iki eserde dikkat çeken hususlar çalışmamızın temel konusu olup Klasik Türk Edebiyatı sahasındaki şerh teknikleri, tercüme faaliyetleri bakımından önemli sonuçları haizdir.

Keywords


Şerh-i Gülistân written by Şem’î living in the 16th century and known for his explanatory works and translations, Gülistân has an exclusive part among Şem’î’s works. Therefore, due to such reasons as being the first Turkish explanatory work of Gülistân and being known to be Şem’î’s first work, it has sometimes been subject to analyses by his contemporaries and sometimes has been found to be valuable and beneficial as a poetic work. Poetic explanatory work of Gülistân called Cûy-ı Rahmet written by one of 17th century authors Aksaraylı Hasan Rızâyî in 1669 is the only poetic version of Gülistân as far as today’s knowledge is concerned. Rızâyî stated in the beginning of his work that he wanted to write the poetic version of Şerh-i Gülistân and wanted it to be named and wanted it to be named ‘nazım-ı şerh’. However, ‘Rızâyî did not remain loyal to the original work amd studied Gülistan more and more extensively in his own work despite benefitting much from Şem‘î’s Şerh-i Gülistân. Comparison of Şerh-i Gülistân, a prosaic explanatory work, with Cûy-ı Rahmet, a poetic one is only possible by determining their several similarities and distinctions. Şem‘î’s common style is gathering a short list of words, a couplet, a concise expression or a symbol, providing the meaning through translation via several grammatical expressions. Conversely, Rızâyî takes a long quotation from the source, a whole couplet or verse and gives its translation into Turkish. Furthermore, unlike Şem‘î giving the meaning of the vocabulary within the context, Rızâyî does it by providing short glossaries in the margins of the text. Besides this main technical distinction, considerable points in these two works are the main theme of our study and explanation techniques in the field of Classical Turkish Literature can have remarkable influences in terms of translation works.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 1,010
Number of downloads 541

Share

Journal of Turkish Studies
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.