Çalışmada tezkirenin tanımı yapılarak, hangi anlamlara geldiği üzerinde durulmuştur. Daha sonra kısaca tezkirelerin genel olarak Feridüddin Attar’ın eserinden tercüme edildiği ancak bu eserin sadece bir tercüme olmadığı, müellifin tercüme ettiği esere farklı malumatlar katarak yeni bir eser oluşturduğu hakkında söz edilmiştir. Eserlerin tasavvufla alakalı olduğu için de bütün devirlerde okuyucu kitlesi olduğundan söz edildi. Burada kısaca tasavvuf edebiyatının ne olduğu üzerinde de duruldu. Aslında bu türün (tezkire) Doğu Türkçesinden edebiyatımıza geçmesine rağmen orada sınırlı sayıda eser vermesindeki sebeplerin farklı olduğu mevzusu dile getirildi. Yine Feridüddin Attarın tezkiretü’l-Evliyasının bilinen Doğu Türkçesine yapılan tercümeden bahsedildi. İkinci bölümde, Ali Şir Nevai’nin ve Muhammed Sıddık Rüşdi’nin Tezkiretü’l-Evliya eserinde geçen on evliya genel olarak karşılaştırıldı. Bu evliyalar Cafer-i Sadık, Üveys Karani, Utbe İbni’l-Gulam, Ebu Ali Şakik-i Belhi, Ebu Cazim Mekki, Muhammed Vası, Ahmet Hanbel, İbrahim Ethem ve İmam-ı Şafidir. Yapılan bu mukayesede, iki önemli tezkirecinin aynı ve farklı yönleri üzerinde duruldu. Bu değerlendirmeler genel olarak ele alındı. Türk tezkireciliğine ne gibi katkıları olduğu anlatıldı. Tezkireler okunurken nelere dikkat edilmesi gerektiği ve konuyla ilgili görüşlere yer verildi. Sonuç kısmında ise bu türle (Doğu Türkçesinde tezkire) kaynaklarının kısıtlı olduğundan ve bunun birkaç önemli sebebinden bahsedildi. Mevcut kaynakların daha çok karşılaştırma yapılarak çalışılırsa verimli olacağı üzerinde durularak çalışma tamamlandı.
The paper defines tadhkirat, and elaborates in which meanings it has been used. It is stated that unlike most tadhkirats that simply are translated from the Tadhkirat al-Awliya of Fariduddin Attar, in this paper the author created unique work by including additional information to the translation. It is also mentioned that as the papers are on Sufism they have attracted interest from readers throughout the years. The paper also elaborates on what the Sufi literature is. It is stated that despite that the tadhkirat is passed to our (Ottoman) literature from Eastern Turkish literature, due to different reasons only handful of works found in original Eastern Turkish language. Known translation of the Tazkirat al-Awliya of Fariduddin Attar to Eastern Turkish language were also mentioned. In the second part, ten awliyas from the Tadhkirat al-Awliya of Ali Shir Nevai and Muhammed Siddik Rushdi were compared. These awliyas are Jaʿfar al-Sadiq, Uveys Karani, Utbet-ul Gulam, Ebu Ali Shakik-i Belhi, Ebu Cazim Mekki, Muhammad Vasi, Ahmad bin Hanbal, Ibrahim bin Edhem and Imam Shafi. In this comparison, similar and distinctive characteristics of two tadhkirat author were elaborated. These works were analysed in general and their contribution to the tadhkirat in Turkish literature explained. Paper explains crucial points to pay attention when reading a tadhkirat. In conclusion part, the scarcity of tadhkirat sources in Eastern Turkish language and some main reasons for this were mentioned. It is stated that further works with comparison of the existing sources will be productive.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.