Seferilik insanların, hayatın bir döneminde mutlaka karşılaştığı bir durumdur. Bunun varlığı konusunda ittifak olmakla birlikte mahiyeti, İslam Hukuku kaynaklarında tartışmalı bir şekilde ele alınmıştır. Seferilikle ilgili genel bilgilerden ziyade sefer mesafesinin tespitiyle ilgili görüşler önem arz etmektedir. Çünkü yapılacak bu tespitlere bağlı olarak bazı ibadetlerle ilgili hükümlerin değişmesi söz konusu olacaktır. Sefer mesafesiyle ilgili olarak üç görüş öne çıkmaktadır. 1- Zahiri mezhebinin görüşü. Bu görüşe göre sefer müddeti için bir sınır bulunmamaktadır. Seferilik hükümlerinin uygulanabilmesi için belirli bir mesafeye gitmek şart değildir. Uzak olsun yakın olsun her yolculukta hükümler değişir. 2- Şafii, Maliki ve Hanbeli mezheplerine göre seferilik ölçüsü orta yürüyüşle iki günlük yolculuk veya ağır yükle ve yaya olarak iki konaklık mesafedir. 3-Hanefi mezhebine göre ise üç günlük yolculuktur. Buna göre hükümlerin değişmesini gerektiren mesafenin asgari ölçüsü, mutedil bölgelerde yılın en kısa günleri hesabıyla, orta yürüyüş yani normal yaya yürüyüşü veya deve yürüyüşüyle üç gün üç gecelik yoldur. Daha sonraki dönemlerde âlimler üç günlük süreyi saate çevirmişler. Bunun için de yılın kısa günleri dikkate alınarak normal yürüyüşle her gün için ortalama 6 saat olmak üzere, üç gün için toplam 18 saat belirlemişler. Bilahare bazı âlimler de saat hesabını kilometreye çevirmiş ve bir kimsenin 18 saatte, yaya veya deve yürüyüşü ile ancak 90 km lik bir mesafeye gidebileceğine, dolayısıyla bu mesafe miktarınca yolculuk yapanların seferi olabileceğine hükmetmişlerdir. Bu görüşler çerçevesinde kısaca şöyle bir değerlendirme yapılabilir. Seferiliğin tespiti ile ilgili olarak Kur’an-ı Kerim’de ayet bulunmamaktadır. Sünnet olarak Hz. Peygamber’in uygulamaları bulunmakla birlikte mezhep imamlarının hadis kabul kriterlerinin birbirinden farklı olması sebebiyle aynı hadislerden hüküm çıkarma yoluna gidilememiştir. Dolayısıyla yolculuğun tanımıyla ilgili geçmiş dönemlerde yapılan değerlendirmeleri, İslam hukukçularının bulundukları dönem şartlarını dikkate alarak yaptıklarını söylemek mümkündür.
Safar is a statement that whole people are experienced at least once a life. Although there is a consensus about existence of safar, properties are polemical in Islamic law. Opinions about distance are more critical than general knowledge about safar. Because, conclusions of worship changes according to these determinations. There are three significant opinion about safar distance. 1- Zahiri sectarian’s opinion. There isn’t any restriction about distance and duration of safar. Certain distance for safar is not necessary for applying the conclusions. Effects of safar are valid at any distance. 2- Significant criteria for Safii, Maliki and Hanbeli sectarian is going by foot at least two days with normal speed or two days travel with heavy burden 3- Criteria is three days travel for Hanefi sectarian. At least three days (Shortest days of a year) travel by foot or camel with normal speed are changing the conclusions. In later periods, scholars convert three days to 18 hours with calculation of the 6 hour is the maximum travel time for each day by foot with normal speed. Some scholars convert to duration calculation to distance and draw a conclusion of 90 km is the maximum distance for a people could walk in 18 hours. Because of that these travelers should be named safari which has traveled minimum 90 km. In accordance with these opinions, we could make a consideration as there is no verse in the Quran about determining of safar. Although there was traditions of Hz prophet, certain decisions couldn’t be made because of difference about sectarian imam’s hadiths acceptance criteria.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.