Tezer Özlü, Türk Edebiyatında kurgusal ve kurgusal dışı eserlerinde yer alan benzer ifadeler nedeniyle, yaşamı ve eserleri arasındaki yakın ilişkiye dikkat çekilen yazarlardan birisidir. Özlü, Yaşamın Ucuna Yolculuk adlı eserini bizzat, yaşamöyküsel eleştiriyi benimseyen böylesi bir okur üzerinden kurgular. Bu makalede, bu eserde kurgulanan okur ile Tezer Özlü’nün gerçek okurları arasında yaşamöyküsel eleştiri perspektifine sahip olmaları noktasındaki etkileşime dikkat çekilecektir. Özlü’nün Yaşamın Ucuna Yolculuk adlı eserinin ana karakteri olan anlatıcı yazar, aynı zamanda eser içinde kurgulanmış bir okur olarak yer alır. Bu okur, kendisini etkileyen ve yazarlık hayatı için özel yerleri olan üç yazar; Franz Kafka, Italo Svevo ve Cesare Pavese’nin izini sürmek üzere bir yolcuğa çıkar. Kendi eserini de, yapmış olduğu bu yolculuk boyunca yazar. Prag’da Franz Kafka’nın, Trieste’de Italo Svevo’nun mezarını, Torino’da ise Cesare Pavese’nin gezindiği tüm sokakları, bulvar ve kahveleri; çalışma odasını, intihar ettiği odayı ve doğduğu evi ziyaret eder. Bunların yanı sıra, bu yazarların roman kahramanlarını bulur ve günlerce onlarla konuşur. Diğer taraftan, edebî bir eserin yorumlanması noktasında Özlü’nün bu eserinin dikkati çeken tarafı, sevdiği yazarlar peşine düşen bu okurun, bu yazarların hayatları ve eserleri arasında sürekli olarak bir ilgi kurmasıdır. Bu onun yaşamöyküsel eleştiri yaklaşımına sahip olduğuna işaret eder. Yaşam öyküsel eleştiri tarzını benimseyen bu okur, birbirlerini sürekli olarak onaylayacağını bekleyerek, bu yazarların kurgusal eserlerindeki, kişiler, roman karakterleri ve mekanlarla (mezarlar, evler, çalışma odaları, kahveler) gerçek yolculuğu sırasında karşılaşmış olduğu kişiler ve mekanlar arasında bir bağ kurmaya çalışır.
Tezer Ozlu is one of the writers who is drawn attention to the close relation between her life and works because of similar expressions in her fictional and nonfictional works in Turkish Literature. She also, fictionalise her work, Journey to the End of Life, on a fictional reader who has this kind of biographical criticism perspective. In this article, will be drawn attention to interaction between the fictional reader of Ozlu's work and her real readers in point of having biographical criticism perspective. The main character of Ozlu's work, Journey to the End of Life, narrator author appears in the work as an fictional reader, at the same time. This reader, begins a journey to pursue the three writers, influencing her and having very special place in her authorship life, Franz Kafka, Italo Svevo and Cesare Pavese. She also writes her own works throughout this journey while pursuing trace of this three writers’ life. She visits Franz Kafka's grave in Prague, Italo Svevo's grave in Trieste, in Torino, she also visits all the streets and the boulevards Cesare Pavese spent time and the cafes he sat in, his writing room, the room where he committed suicide, the house he was born in. Besides, she finds their novel characters and converses with them for days. Otherwise, the remarkable side of Ozlu’s this work at the point of interpretation of a literary work that this reader, pursuing trace her favourite writers, consistently correlates between real life and fictional works of this three writers. This indicates that she has a biographical criticism approach. This reader who has biographical criticism perspective, tries to establish a correlation, between the people / the novel characters / the places (graves, houses, writing rooms, cafes) in this three writers fictional works and the real people/ the places that she encountered during her actual journey as expecting constantly confirming each other.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.