Örf ve Âdetin İslam Borçlar Hukuku Hükümlerine Etkisi Üzerine Bir Tahlil: Hanefî Mezhebi Özelinde

Author:

Number of pages:
223-260
Language:
Year-Number:
2017-Volume 12 Issue 20

İslâm’da insanın ve dolayısıyla toplumun mutluluğu hedeflendiği için insanlar tarafından teşekkül ettirilmiş örf ve âdete kaynaklık vasfı verilmiştir. Bununla birlikte örf ve âdete dayanan uygulamalar, mutlak manada kabul veya reddedilmemiş, İslam’ın temel prensiplerine uygun olup olmadığı kıstasına göre bir değerlendirmeye tabi tutularak uygun olanlar kabul edilmiş, uymayanlar ise reddedilmiştir. Dolayısıyla İslâm’da hukukun kaynağı olarak örf ve âdetler, İslâm hukukunun temel kaynaklarında yer almayan hukukî alanlarda önemli bir yere sahiptir. Ayrıca aslî kaynaklarda yer alan hükümleri teyit etmek için örf ve âdetin hakemliğinde ortaya çıkan yeni meselelere çözüm getirilmiştir. Çünkü öteden beri insanların kullandıkları sözlerin ve yapageldikleri muamelelerin İslâm’a aykırı olmayanların tanınması ve hüküm verilirken göz önünde bulundurulması, insanlara kolaylık sağlanması ve onlardan sıkıntının bertaraf edilmesi kabilindendir. İnsanları örf ve âdetlerinden uzaklaştırmak ise onları meşakkat ve sıkıntıya sokmak anlamına gelir ki bu durum, İslâmî hükümlerin konulma amacının insanlara kolaylık sağlama ve onlardan sıkıntıyı giderme olduğunu belirten Kur’an ve Sünnet’te yer alan hükümlere aykırılık teşkil eder. Örf ve âdet, toplumsal hayatın zamanla oluşan şartlarından doğduğu ve toplumda aynı kurallara uyan insanlar arasında bir ortak payda vazifesi icra ettiği için Hanefî kaynaklarda birçok meselenin hükmü, örf âdete dayandırılmıştır. Bu durum, örf ve âdete dayanan davranışların zamanla hukukî düzenlemeye konu olabileceğinin bir göstergesidir. Dolayısıyla İslam hukukunun kaynaklarına zenginlik ve esneklik katan bir niteliğe sahip olan örf ve âdetin hüküm verilirken dikkate alınması, İslam hukukunun dinamizmini sağlamlaştıran ve çağdaş gelişmelere uyumunu sağlayan bir işlev görmektedir. Bu çalışmada örf ve âdetin İslam hukukundaki yeri üzerinde ana hatlarıyla durulduktan sonra Hanefî mezhebi bağlamında örf ve âdetin borçlar hukuku ile ilgili hükümlere etkisi ele alınacaktır.

Keywords


Source qualification is granted to the custom and usage being formed by human beings in order for aiming at happiness of human beings and therefore society. However, practices based on the custom and usage have not accepted or rejected in absolute sense, have been subjected to an assessment in accordance with the criteria whether they comply with the basic principles of Islam and those that are suitable have been accepted, whereas those that are not suitable have been rejected. Therefore, the custom and usage as a source of law in Islam have an important place in the legal fields that are not included in the basic sources of Islamic law. Moreover a solution has been delivered to the recently emerging issues under the arbitration of the custom and usage in order to confirm the provisions contained in the original sources. Due to the recognition of the words that people have been using ever since the earliest times and of those not against Islam of practices that they have been performing and considering while passing judgment have been possible to make them convenient for the people and eliminating the troubles from them. Putting people from their custom and usage means putting them into hardship and trouble and this is in contradiction with the provisions of the Qur'an and Sunnah, which are stating that the purpose of putting Islamic provisions into practice is to provide convenience to the people and to ease them. Since the custom and usage have arisen out of the conditions of the social life emerging over time and have fulfilled a common ground among people obeying the same rules in society, the provision of many matters is based on the custom and usage in Hanafi sources. This is an indication that the behaviors based on the custom and usage may eventually be subjected to the legal regulation. Therefore, taken into consideration the custom and usage, which bring richness and flexibility to the sources of Islamic law, functions to strengthen dynamism of Islamic law and ensuring its adaptation to the contemporary developments. In this study, having dwelled on the custom and usage with main points in the Islamic law, the effect of the custom and usage to the provisions with regard to the law of obligations in terms of Hanafi sect.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 1,429
Number of downloads 459

Share

Journal of Turkish Studies
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.