Öğrenme sürecinin ayrılmaz bir parçası olarak inançlar, öğrenicilerin kararlarını, öğrenme stratejilerini ve hayat boyu öğrenme eğilimlerini şekillendirir. Yabancı dil öğrenmede inançların önemi göz önünde bulundurulduğunda, bu çalışma Türkiye’de üniversite öğrencilerinin yabancı dil olarak İngilizce öğrenme konusundaki inançlarını belirlemeyi hedeflemektedir. Daha özel olarak, çalışma branşı İngilizce olan ve olmayan öğrencilerin dil öğrenme konusundaki inançları arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Katılımcılar, Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi ile Çukurova Ünivesitesi’ne kayıtlı 170 öğrenciden oluşmaktadır. Mütercim Tercümanlık ve İngiliz Dili Eğitimi bölümleri çalışmanın İngilizce branşında okuyan öğrencilerini oluşturmaktadır. Branşı İngilizce olmayan öğrenciler ise, Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nde farklı bölümlere kayıtlı hazırlık sınıfı öğrencileridir. Veriler “Dil Öğrenimi Hakkında İnanç Envanteri” ve araştırmacılar tarafından geliştirilen açık uçlu anket ile toplanmıştır. Tüm veriler nicel ve nitel olarak analiz edilmiştir. Dil Öğrenimi Hakkında İnanç Envanteri ile toplanan veriler SPSS programı ile analiz edilmiş olup açık uçlu anket ile elde edilen veriler içerik analizi ile incelenmiştir. Çalışma, farklı bölümlerde okuyan öğrencilerin inançlarını ortaya koymuş ve dile yaklaşımlarını göstermiştir, böylelikle üniversite düzeyinde öğrencilere ve öğretim elemanlarına çıkarımlar sunmuştur.

As an indispensable part of learning process, beliefs can shape learners’ decisions, learning strategies, and lifelong learning tendencies. Given the importance of beliefs in learning a foreign language, this study aims at specifying beliefs of students about learning English as a foreign language in tertiary context in Turkey. More specifically, the study bears the purpose of finding out the similarities and differences between English-major and non-English major students’ language learning beliefs. The participants were 170 university students enrolled in Adana Science and Technology University and Çukurova University. Students in Translation and Interpreting Studies and English Language Teaching departments constituted English-major students in this study. As to non-English major students, they were from various departments and attended prep classes in Adana Science and Technology University. The data were gathered through the BALLI (Beliefs about Language Learning Inventory) and an open-ended questionnaire developed by the researchers. Based on mixed type research method, all data were analyzed both quantitatively and qualitatively. The data collected from the BALLI questionnaire were analyzed using Statistical Packages for Social Sciences (SPSS 21.0 version for Windows), and the quantitative data were analyzed using content analysis method. The study makes the beliefs of students in different departments explicit and shows their approaches to language, thus providing implications for both students and instructors at university level.