Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun ünlü romanı Ankara’nın Türk edebiyatında önemli bir yeri vardır. Kitap Ankara’nın Sakarya Savaşı öncesi tarihinden başlayıp, Cumhuriyetin ilan edildiği dönemde ve bu dönemden sonraki yıllarda geçirmiş olduğu dönüşümü sosyo-kültürel ilişkiler ve mekânlar üzerinden tartışmaktadır. Roman temelde üç bölüm şeklinde kurgulanmıştır. Birinci bölüm, 1922 Sakarya savaşı öncesi dönem ile başlamakta, Nazif Beyin ve eşi Selma Hanım’ın Ankara’ya gelişleri ve yerleşmelerini konu almaktadır. İkinci bölüm Cumhuriyetin ilan edildiği 1922- 1926 yılları arasında yaşanan değişim ve yenilikçi döneme vurgu yapmaktadır. Son bölümde ise Cumhuriyetin ilanından sonraki yıllarda yaşanan toplumsal değişim, sosyal ilişkiler ve mekânsal dönüşüme değinilmektedir. Bu makale temelde, sosyo kültürel ilişkilerin kurulmasında önemli bir rol oynayan kamusal mekânlar ve bu mekânlarda yer alan aktiviteleri kitaba referansla incelemektedir. Özelde ise bu makale, sosyal yaşamı da biçimlendiren rekreasyonel faaliyetlerin neler olduğu ve nasıl şekillendiği, romanın geçtiği dönemde kişiler tarafından ne şekilde algılandığı ve kişilerin yaşam biçimlerine etkini tartışmaktadır. Makale, Cumhuriyetin ilan edildiği dönemde sıfırdan bir “Başkent”in yaratılması süreci ve bu sürecin kentleşme boyutunu incelemektedir. Bu bağlamda yeni kurulmakta olan, gelişmemiş bir kentte yaşamanın getirdiği sorunlar ve sıkıntılar ile bunların roman kahramanlarının günlük yaşamları üzerindeki etkileri analiz edilmektedir. Bu makalenin özgünlüğü, bir kentin gelişimini ve dönüşümünü roman karakterlerinin yaşamlarını temel alarak tartışabilmesidir. Kentsel dönüşüm, rekreasyon alanları ve rekreasyon olanaklarına dair çıkarımlar, romandan yapılan alıntılar üzerinden tartışılmış ve bütünsel bir kurgu içerisinde aktarılmaya çalışılmıştır.

Yakup Kadri Karaosmanoglu’s famous novel called Ankara has a significant place in Turkish literature. The book discusses the transformation of the city of Ankara from the period of pre-Sakarya War, through the declaration of Turkish Republic to the early Republican era with regard to socio-cultural relations and spatial concerns. The novel is structured in three parts. The first part starts with picturing the pre-Sakarya War (pre-1922) period and tells about Nazif Bey and his spouse Selma Hanim’s arrival to and settlement in Ankara. The second part emphasizes the changes and reforms experienced between the years 1922 and 1926. The last part portrays social change, social relations and spatial transformation in the aftermath of the declaration of the Republic. This article mainly examines public spaces and activities taking place therein which are crucial for the formation of socio-cultural relations within the context of the book. In particular, it discusses what recreational activities that shape social life are, how they are shaped, in what way they are perceived by the people of the novel and their impacts on their lifestyles. The article examines the creation of a capital city in the early Republican era and the urbanization dimension of this process. In this regard, problems and difficulties associated with living in a newly-established and underdeveloped city and their impacts on the heroes’ daily lives are analyzed. The originality of this article lies in its ability to discuss the development and transformation process of the city by focusing on the lives of the characters. Inferences regarding urban development, recreational areas and recreational facilities are made through the examination of quotations from the novel and an overall comprehensive evaluation is provided.