Nakşîlik-Siyaset İlişkisi Bağlamında Türkiye’de Dinî Gruplar ve Milli Görüş

Author:

Number of pages:
143-164
Language:
Year-Number:
2017-Volume 12 Issue 10

Nakşîlik tarihsel süreçte siyasetle yakın ilişkiler kurmuş bir tarikattır. Bu ilişkinin temel ilkelerine Nakşî şeyhlerinin metinlerinde rastlamak mümkündür. Nakşîler çoğunlukla siyasete doğrudan müdahale etmemişler, yöneticileri hayra yöneltmeye çalışmış, yanlış yaptıklarında ikaz etmişlerdir. Genel olarak yöneticilerin de, Nakşî tarikatlara karşı pozitif bir tutum benimsediği ifade edilebilir. Ancak karşılıklı ilişkide sıra dışı durumlara da rastlanmıştır. Cumhuriyet döneminde, yönetici elitlerin din politikası konusundaki tercihleri tarikatları yasaklı konuma düşürmüştür. Olgusal temeli bulunmayan bu düzenlemeler tarikatları ortadan kaldırmamış, tarikatlar çeşitli yollarla varlıklarını sürdürmüşlerdir. Türkiye'nin çok partili hayata geçmesi kısmi bir özgürlük ortamı oluşturmuş, bu dönemde tarikatlar sosyal hayatta daha da belirginleşmiştir. Bu bağlamda tarikatların sosyal, siyasal ve ekonomik hayattaki etki ve görünürlükleri artmış, tarikatlar toplumsal hareketlere kaynaklık etmiştir. Nakşî- Halidî kolun devamı olan İskenderpaşa cemaati bu süreçte öne çıkan tarikat/ dinî gruplardan biridir. Karizmatik dinî lider Mehmet Zahit Kotku’nun teşvikleri, Türkiye’nin sosyal, siyasi gelişmeleriyle birleştiğinde, bir dinî yapı içerisinden siyasi bir hareket doğmuştur. Bu açıdan Milli Görüş Hareketi (MGH) başından itibaren bir dini grup bünyesinde ortaya çıkmış ve gelişimini sürdürmüştür. Bu olgu Milli Görüş’ün (MG) sosyal tabanını ve dini gruplarla ilişkisini belirleyen önemli bir unsur olmuştur. Ancak siyasi bir hareket olarak MGH’nın yapısı bu çerçeveyi aşmaktadır. MGH’nın doğuşu o dönemdeki ulusal ve uluslararası gelişmelerle ve Türkiye’nin tarihsel-toplumsal özellikleriyle de ilişkili bir durumdur. Bu çalışmada MG’nin dini gruplarla ilişkileri Türkiye’deki Nakşî tarikatlar bağlamında analiz edilecektir. Türkiye’de Nakşi tarikatlar genellikle MGH ile pozitif bir ilişki kurmuş, MGH da tarikatları önemli bir sosyal taban olarak görmüştür. Bu kapsamda tarikatlar -dönemsel şartlara göre inişli-çıkışlı olmakla birlikte- MGH ile genel olarak sıcak ilişkiler kurmuşlar, MGH’nın muhafazakâr-dindar kesimin taleplerini dillendirmesine sıcak bakmışlardır. Ancak MGH ile tarikatların ilişkisinde konjonktürel şartlar önemli bir etkendir. Diğer taraftan, MGH muhafazakâr-dindar çevrenin taleplerini siyasette dillendirmeyi bir politika olarak benimsemiş görünmektedir. Hareketin bu yönü tarikatlarla ilişkisini belirleyen temel bir unsur olmuştur. Bu çalışma, genel olarak Türkiye’de MG-Nakşîlik ilişkisini incelerken İskenderpaşa Cemaati ve Erenköy Cemaati örneği üzerinde yoğunlaşmaktadır.

Keywords


Nakshibendi is a order that has established close relations with politics in the historical process. The basic principles of this relationship can be found in the texts of the Nachish sheikhs. This relationship is often a warning to managers that they misconduct, rather than directly intervening politics. In general, it can be said that the managers have adopted a positive attitude towards the Nachish orders. However, unusual circumstances have also been encountered. During the Republican era, the ruling elites' preferences for religious politics have been forbidden to orders. These arrangements, which are not factually based, did not remove the orders from the middle, and the orders continued their existence in various ways. Turkey's multi-party moral passion has created a partial freedom environment, and in this period orders have become more evident in social life. In this context, the influence and visibility of the orders in social, political and economic life has increased and the orders have been the source of social movements. The Iskenderpaşa congregation, which is the continuation of the Nakshi-Halidi sect, is one of the sect / religious groups that stand out in this process. When the incitements of the charismatic religious leader Mehmet Zahit Kotku were combined with the social and political developments of Turkey, a political movement was born within a religious structure. In this respect, the Mıllı Gorus Movement has emerged from the beginning Within a religious group and has maintained its development. This phenomenon has been an important factor in determining the social base of Mıllı Gorus and its relation with religious groups. However, as a political movement, the structure of the Mıllı Gorus Movement exceeds this framework. The birth of the movement is also related to the national and international developments at the time and the historical-social characteristics of Turkey. In this paper, the relations of Mıllı Gorus with religious groups will be analyzed in the context of Naksi orders in Turkey. In Turkey, Naksi orders generally establish a positive relationship with the Mıllı Gorus Movement and Mıllı Gorus Movement regards the orders as an important social base. In this context, the orders have formed warm relations with the Mıllı Gorus Movement in general, although they are fluctuating according to the seasonal conditions. In addition, the sects have warmly welcomed the Mıllı Gorus Movement's demand for the conservative-religious community. However, the conjunctural conditions in relation to the Mıllı Gorus Movement and the orders are a significant influence. On the other hand, the Mıllı Gorus Movement seems to have adopted politics as a policy to express the demands of conservative-religious circles. This aspect of the movement is a fundamental element in determining the relation with the orders.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 3,095
Number of downloads 662

Share

Journal of Turkish Studies
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.