Çeviri insanlık tarihi boyunca her zaman önemli bir yere sahip olmuştur. Farklı dilleri konuşan insanları birbirine bağlayan bir köprü görevi üstlenmiştir. Toplumdaki her alanda gelişmelere öncülük etmiştir. Çeviri, tarihi süreç boyunca kültürel alış-veriş vasıtasıyla milletlerin birbirlerini tanımalarını, işbirliği içerisinde olmalarını ve gelişmelerini sağlamıştır. Çevirinin etkin olduğu alanlardan biri de edebiyat çevirisidir. Kaynak dilde yazılan edebi bir eserin erek dile çevirisiyle bir kültürün aktarılması ve yeni bir edebi eserin tanıtılması sağlanmıştır. Çevirinin mekanik ve basit bir işlem olmadığının anlaşılmasıyla birlikte çeviri bir bilim dalı olmaya başlamıştır. Uzun yıllar boyunca araştırmacı ve teorisyenler çeviribilim üzerine farklı kuramlar ortaya koymuşlardır. Bu kuramlar çeviri sürecine ışık tutmuştur. Her çeşit alanda yapılan çeviriler uzmanlık gerektirmektedir. Bu çalışmada ele aldığımız edebiyat çevirisinde özellikle atasözleri, maniler ve deyimler gibi ifadelerin çevirisinde yaşanan zorluklar dikkat çekmektedir. Çevirmenin her iki kültüre de yeterince hâkim olmasının ne kadar önemli olduğu bir kez daha anlaşılmıştır. Aksi takdirde kaynak dilde anlatılmak istenenin erek dile eksik veya yanlış iletilebildiği görülmektedir. Bu çalışmada Yeni Türk Edebiyatı’nın önemli isimlerinden biri olan Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Huzur adlı kitabındaki deyişlerin, deyimlerin, manilerin ve atasözlerinin Itamar Even Zohar’ın çoğul dizge kuramı ışığında Arapçaya nasıl aktarıldığı incelenecektir. Yapılan çevirinin çoğul dizge kuramına göre “yeterli” mi yoksa “kabul edilebilir” mi olduğu gözlemlenecektir.
Translation has been of vital importance throughout human history. It has served as a bridge connecting people who speak different languages. It has led to advancements in every area in a society. Translation provided a means of helping nations get to know one another, work together and develop themselves through cultural exchange throughout the history. An area where translation is very vital is literature translations. A cultural transmission and the introduction of a new literary work take place through translating a literary work from source language to target language. Upon the understanding that translation is not a mechanical and simple process, translation has become a scientific discipline. For many years, researchers and theoreticians have introduced different theories on translation studies. These theories shed light on the translation process. Translations of any kind require specialization. This study especially deals with the difficulties encountered during the translations of sayings, idioms, proverbs and verses in terms of the literary translation. The importance of the translator’s understanding of both cultures is emphasized once more. Otherwise, it is possible that the message written in the source langueage may be incompletely or insufficiently transferred into the target language. In this work, how phrases, idioms, Turkish folk poems and sayings in the book called Huzur (Tranquility) of Ahmet Hamdi Tanpınar, one of the Rebuplic Era Turkish Literature's most important figures, will be relayed in the Arabic language in the light of Itamar Even Zohar's plural string theorem. It will be investigated whether the translation is "sufficient" or "acceptable" according to the plural string theorem.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.