Siir Başlıkları Ne Söyler, Çevirmenler Ne Yapar?

Author:

Number of pages:
669-686
Language:
Year-Number:
2017-Volume 12 Issue 7

Türk şiirinde Birinci Yeni olarak da bilinen Garip Akımı, 1941 yılında üç genç şair; Orhan Veli, Melih Cevdet ve Oktay Rifat tarafından Garip başlıklı şiir kitabının basılmasıyla başlatılmıştır “Acayip”ya da “tuhaf” anlamına gelen “garip” sözcüğü, gerek akım, gerekse kitap için tam da bu anlamda kullanılmıştır, zira Garip şiirleri o devir için oldukça sıradışı ve alışılmadık şiirlerdir. Orhan Veli, akımın özelliklerini kitabın ön sözünde ifade etmiştir. Bu kapsamda yazılan şiirlerde, uyak ve ölçüden kaçınılmış, şairler mecaza, süslü ifadelere, her çeşit yapaylığa, gösterişli ve abartılı söyleyişlere karşı bir duruş sergilemişlerdir. Günlük yaşamda kullanılan dil şiire uygulanmaya çalışmış ve böylelikle şiirde daha önce kullanılmamış kimi ifadelere de yer verilmiştir. Sıradan insanlar ve yaşamları başlıca temalardan olmuş, özel olarak şiirselliğe ve eskiye dair herşeye karşı durulmuştur. Bu çalışmada, kitapta yer alan şiirlerin başlıkları, şiiri ve akımı ne boyutta yansıttıklarını ortaya koymak amacıyla, her bir şiirden akseden anlam evreninin giriş kapıları olarak incelenecektir. Başlıkların İngilizce ve Fransızca çevirileri, özgün başlıklarla karşılaştırılacak, sonuçlar Jean-Claude Coquet’nin geliştirdiği Söyleyenler Kuramı kapsamında çeviri göstergebilimi bakış açısıyla değerlendirilerek, çevirmen özgün metin bağlamında söylem alıcısı ve erek metin bağlamında da söylem üreticisi olarak ele alınacaktır.

Keywords


The Garip Movement in Turkish poetry, also called First New, was initiated by three young poets, Orhan Veli, Melih Cevdet and Oktay Rifat, with the publication of a book of poems titled Garip in 1941. Garip means “bizarre” or “odd,” or “strange”, and the word was used literally both for the movement and the book because these poems were unusual and uncommon for that period. Orhan Veli explained the particularities of the movement in the foreword of the book. Rhyme and measure were avoided in the poems written within this framework. The poets were against metaphors, figurative expressions, all kinds of artificiality, and fancy or ornate use of language. They tried to apply everyday language to poetry, and accordingly, they used certain words and expressions not previously employed in poetry. Ordinary people and their lives was a major theme. They were against poeticality in particular and also everything that was of yore. In this study, the titles of the poems in the book will be examined as gateways to the universe of meaning projected in each poem to see the extent to which they reflect the poem and the particularities of the movement. After that, the English and French translations of the titles will be compared with the original titles, and the results will be evaluated by Jean Claude Coquet’s Theory of Instances of Enunciation from the point of view of the semiotics of translation; the translator will be treated as the receiver of the discourse in the context of the original text and the producer of discourse in the context of the target text.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 1,637
Number of downloads 497

Share

Journal of Turkish Studies
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.