Osmanlı Devleti Marn Savaşı’nı kaybeden Almanya ile 2 Ağustos 1914’te önce bir ittifak anlaşması imzalamayı tercih etmek zorunda kalmıştır. Daha sonra İngiliz ve Fransız donanmalarından kaçan “Goben ve Breslav” isimli iki Alman gemisini satın aldığını belirterek teslim etmemiştir. Yavuz ve Midilli adı verilen bu gemilerin Alman Amiral Souchon komutasında 29-30 Ekim 1914 gecesi Kefe, Novorosisk, Odessa, Sivastopol’daki Rus liman ve şehirlerini bombalamasıyla Osmanlı Devleti savaşa resmen dâhil olmuştur. Osmanlı Devleti’ne önce 1 Kasım’da Rusya, daha sonra da 5 Kasım’da İngiltere ve Fransa savaş ilan etmişlerdir. Osmanlı Devleti’nin savaşa girmesiyle birlikte İttifak Devletleri rahatlamış ve savaş daha geniş bir coğrafyaya yayılmıştır. Bu savaşta Osmanlı ordusu yedi cephede mücadele etmiştir. Kafkas ve Galiçya cephesinde Ruslarla, Makedonya’da Yunan ve Fransızlarla, Çanakkale’de Fransız, İngiliz ve İtalyanlarla, Suriye, Hicaz-Yemen ve Irak cephelerinde İngiliz ordusu ile savaşılmıştır. Çanakkale Cephesi Osmanlı İmparatorluğu’nun I. Dünya Savaşı’nda İtilaf Devletleri ile çarpıştığı cephelerden biridir. Bu cephe Türk Ordusu’nun burada kazanmış olduğu büyük başarıdan dolayı çok önemlidir ve bu cephede kazanılan zafer I. Dünya Savaşı’nın seyrini değiştirmiştir. İtilaf Devletleri’nin bu cepheyi açma amacı, Rusya’ya Boğaz üzerinden silah ve cephane yardımı yapmak ve Balkan Devletleri’ni kendi yanlarında savaşa sokabilmekti. Osmanlı Devleti’nin amacı ise İstanbul’un ve Anadolu’nun İtilaf Devletleri tarafından işgal edilmesini önlemekti. Çanakkale Muharebeleri ile bir ölüm kalım savaşı yaşanacaktı. Çanakkale savaşlarını tarafların gözünden karşılaştırmalı olarak ele almaya çalışacak olan bu çalışmamızda özellikle savaşı yaşamış olan asker ve sivil kişilerin hatıraları ve değerlendirmeleri esas alınmıştır.
The Ottoman government had to prefer to firstly sign on August 2nd 1914 an agreement of alliance with Germany, which had lost the Battle of Marne. Then it did not surrender two German ships called Goeben and Breslau, which were fleeing from the British and French navies, stating that it had bought them. The Ottoman State became officially involved in the war when these ships, renamed Yavuz and Midilli, bombarded the Russian ports and cities at Kefe, Novorosisk, Odessa and Sivastopol on the night of October 29th-30th 1914 under the command of the German Admiral Souchon. First Russia on November 1st and then Britain and France on November 5th declared war on the Ottoman State. As the Ottoman State joined the war, the Central Powers became relieved and the war spread to a wider geographical area. In this war, the Ottoman army struggled on seven fronts. It fought Russia on the Caucasian and Galician fronts, the Greeks and the French in Macedonia, the French, the British and the Italians in Çanakkale and the British army on the fronts of Syria, Hijaz-Yemen and Iraq. The Gallipoli Front was one of the fronts where the Ottoman Empire battled with the Entente Powers in the World War I. This front has a crucial importance due to the success gained here by the Turkish Army, which affected the progress of World War I. The most important purposes of the Entente Powers while opening this frontline were to help Russia with arms and ammunition through the Bosphorus, and to enable the Balkan states to participate in the war with them. The purpose of the Ottoman Empire, on the other hand, was to prevent the occupation of Istanbul and Anatolia by the Entente powers. A war of life or death was to take place in the Battles of Gallipoli. This study, which will attempt to discuss the Battles of Gallipoli comparatively from the perspectives of the different sides, is especially based on the memoirs and considerations of the military and civilian i
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.