Her dini grup, dış grup ve iç grup değerlendirmesine göre bir kendilik kimliği taşır. Bu kimlik, grubun kimliğine dönük zaman içindeki negatif ve pozitif algılamalara göre değişimlere maruz kalabilir. Grup kimliğinin en çok da sosyal ve siyasal çevreden gelen tepkişimler sonucu değiştiği yapılan çalışmalarda görülmektedir. Ancak burada grubun dış kimliğinin taşıdığı nesnel gerçeklikle iç kimliğinin hissettiği öznel kimlik arasında gerilimlerin çoğalması grubun sahip olduğu sosyal kimliklere krizle yönelmesi sonucunu verecektir. Bu bağlamda Nusayrilik diye bilinen ülkemizin güneyinde varlıklarını sürdüren dini grubun son zamanlarda özellikle “Alevilik” üst kimliği içinde değerlendirmelere başlandığı görülmektedir. Oysa grubun dış kimliği ve hissettiği iç kimlikte bu adlandırma en azından sosyolojik olarak sorunlu görülmektedir. Bu kimliklendirmenin arkasında grup dışı siyasal ve teolojik negatif adlandırmaların etkili olduğu düşünülmektedir. Bununla birlikte Alevilik üst kimlik adlandırmasının kendisi grup dışı ve içi kimlikler açısından değerlendirmeye muhtaçtır. Bu adlandırmada en çok kullanılan kavramın bugün için temsil edildiği Türk Aleviliği karşılaştırması içinde grup dışı etmenler ve bunun beslediği grup içi unsurlar değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. Bu bağlamda çalışma, nitel bir desenle dini tecrübenin sosyolojik boyutu itibariyle Alevi-Nusayri karşılaştırmasını grup dışı ve grup içi kimlik algılamaları bağlamında yoklamaya çalışacaktır.
Each religious group carries a self-identity according to external group and internal group evaluation. This identity may be subject to changes according to the negative and positive perceptions of the group over time. It is seen that the identity of the group changes most of the reactions from the social and political circles in the studies. Here, however, multiplication of tensions between with objective reality of the group's external identity and the subjective identity of your inner identity will result in turning the crisis of identities. In this context, it is seen that the religious group which carried out their existence in the south of our country known as Nusayrisi recently started to evaluate especially in the "Alevism" supremacy. However, the external identity of the group and the internal identity it feels are at least sociologically problematic. Behind this new identity emphasis is thought to be the effect of non-group political and theological negative nomenclature. Nevertheless, the name of the Alevism major identity itself needs to be evaluated in terms of out-group and in-group identities. In the Turkish Alevism, which is the most used concept in this name, the non-group factors and the in-group elements it feeds must be evaluated. In this context, the study will try to explore the Alawi-Nusayri comparison in terms of sociological dimension of religious experience with a qualitative pattern in the context of group and group identity perceptions.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.