Weber’den Mead’e Sembolik Etkileşim: Dini Hayatın Anlamlandırılması

Author:

Number of pages:
155-166
Language:
Year-Number:
2017-Volume 12 Issue 2

İnsanoğlu, tarih boyunca daima topluluk/toplum halinde yaşama ihtiyacı hissetmiştir. İnsanların bir arada yaşamaları birbirleriyle iletişim halinde olmalarını zorunlu kılmıştır. Kendine özgü yaşam biçimiyle şekillenen toplum/topluluk varlığını sürdürebilmek için, içinde bulunduğu ortamın yaşam biçimini, kültürünü, hayat tarzını kuşaktan kuşağa aktarma zorunluluğu hissetmiştir. İnsanlık tarihinin başlangıcından bu yana geçen süre içinde ayrıca bireyler sürekli olarak yaşadığı dünyayı sorgulama ve anlamlandırma çabası içerisinde bulunmuşlardır. Toplumların ve bireylerin farklı anlam dünyalarının bulunması, bir nesneyi anlamlandırıp kavrarken bu nesnenin farklı biçimlerde tanımlanıp içselleştirilmesine de yol açmıştır. Gündelik yaşamda, kültürel aktarımını semboller aracılığı ile gerçekleştiren bireyler, eylemlerine yine kendi yaşam biçimlerine özgü anlamlar yükleyip yorumlamışlardır. Bundan dolayıdır ki, semboller insan ve toplum hayatının vazgeçilmez bir ürünü haline gelmiştir. İnsanların dini yaşamı anlamlandırmak için ortaya koydukları girişimler etkileşimler vasıtası ile daha da detaylanmıştır. Bu açıdan bakıldığında çalışmamızın amacını, sembolik etkileşimcilik teorisine atıflar yaparak Weber ve Mead’in görüşlerinden hareketle dini yaşamın teorik bir açıdan incelenmesi oluşturacaktır. Sembolik etkileşimci teorinin dini alana nüfuzunu arttırmak ve bu yolla literatür oluşturmak ve var olan literatürü canlandırmak ayrıca amaçlanmıştır. Ülkemiz literatüründe sembolik etkileşimcilik yaklaşımının din sosyolojisi ve psikolojisi alanı içinde az çalışılmış olması araştırmamıza ayrı bir önem katmaktadır. Bu açıdan bakıldığında sembolik etkileşimciliğin felsefi kökenlerine eğilerek ve bu kökenlerin sosyolojiye uzanan dallarının incelenmesi araştırmamızın sınırlılığını oluşturacaktır.

Keywords


Throughout history, mankind has always felt the need to live in communities / societies. The coexistence of people has made it an obligation for them to communicate with each other. In order to be able to sustain the existence of the society / community that is shaped by its own way of life, people have felt the necessity to pass the life style of the environment they live in, their culture and theway of life to the following generations. Since the beginning of the history of humanity, people have constantly struggled with imagination. Societies and i

Keywords

Article Statistics

Number of reads 1,263
Number of downloads 537

Share

Journal of Turkish Studies
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.