Almanya Doğumlu Türkiye Gençliğinde Dini Tutum ve Davranışlar

Author:

Number of pages:
91-120
Language:
Year-Number:
2017-Volume 12 Issue 2

II. Dünya Savaşı’nın Avrupa’da yol açtığı tahribattan sonra hızlı bir kalkınma sürecine giren Batı Avrupa ülkeleri, kendi işgücü arzlarındaki eksiklikleri, daha az gelişmiş olan güneydeki komşu ülkelerden karşılamaya çalıştılar. Batı Avrupa ülkelerini dışarıdan işgücü almaya iten etkenlerin başında II. Dünya Savaşı’nın yol açtığı insan kaybından kaynaklanan demografik özellikler ve sanayileşmenin hız kazanmasıyla meydana gelen ekonomik büyüme gibi nedenlerdi. Bundan dolayı Avrupa ülkelerinde yaşanan işgücü açığının kapatılmasına yönelik misafir işçi programı başlatılmıştı. 1 Eylül 1961’de Türk- Alman işgücü sözleşmesinin ardından süreç hız kazanmıştı. 1974 yılında gerçekleştirilen aile birleşmeleriyle birlikte, Almanya’nın sosyal, kültürel, ekonomik açıdan Türkiye’den daha iyi bir seviyede oluşu Türkiyeli göçmenlerin yaşamını Almanya’da bu tarihten sonra daha kalıcı bir niteliğe dönüştürmüştür. Almanya’ya 12 Eylül 1980 darbesinden sonra kitlesel anlamda bir göç daha yaşanmış ve Alman toplumuyla birinci kuşaktan başlayan kısmi sosyal-kültürel etkileşim sonraki kuşaklarda daha da artmıştır. Bu çalışmamızda din sosyolojinin din ve toplum etkileşiminden hareketle Almanya’da doğan Türkiyeli göçmen gençlerin dini inançları, pratikleri, gündelik hayattaki dini değerlerin, kuralların yeri ve önemi, değişen sosyal koşullar bağlamında çözümlenmeye çalışılmıştır. 1960’lı yıllarda başlayan dış göç sonucunda bugün Almanya doğumlu çok sayıda genç bulunmaktadır. Bu gençlerin sosyalleşmeleri hem kendi hem de farklı mekânlarda gerçekleşmektedir. Bu etkileşim sonucunda Türkiyeli göçmen gençlerin dini tutum, davranışları dönüşmektedir.

Keywords


After the destruction of the World War II in Europe, western countries engaged in a rapid development process have tried to respond the labor gap in their markets taking advantage of their under-developed neighbors. The first and foremost motive that drove western countries to import labor force is the demographic qualities that emerge from the human loss, and the economic growth due to the acceleration of the industrialization period. Because of these conditions, the guest-worker campaign was launched in order to meet the labor gap prevalent in European countries. The process was expedited after the Turkish-German cooperation agreement which was signed on September 1, 1961. In line with the family unifications in 1974, the fact that Germany was in a better condition than Turkey in terms of its social, cultural and economic aspects stabilized the phenomenon of Turkish immigrants in Germany as a permanent reality. After the September 12, 1980 coup in Turkey another massive migration took place which followed up with the socio-cultural interaction in the posterior generations that had flourished in the German society at the early beginning. In our study, the religious practices of the Turkish youth born in Germany, their values of every-day life, significance and place of the religious rules have been analyzed in terms of the interaction between religion and society within the scope of the sociology of religion. Since the emigration after 1960s, there has been a huge number of Germany-born Turkey’s youth. The socialization of these youth is realized bilaterally both in their own places and others. As a result of this interaction, it is observed that Turkish immigrant youth’s religious attitude and behavior are changing.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 869
Number of downloads 463

Share

Journal of Turkish Studies
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.