Bu çalışmanın amacı, bilişsel koçluk destekli yansıtıcı öğretim yaklaşımı temel alınarak yapılan öğretimin, öğrencilerin yansıtıcı düşünme becerilerine etkisini araştırmaktır. Araştırma 2013-2014 Akademik yılı bahar döneminde Elazığ Fırat Üniversitesi yabancı Diller Yüksek Okulunda hazırlık öğrenimi gören öğrenciler üzerinden yürütülmüştür. Araştırmada nicel ve nitel yöntemlerin kombine edilip kullanıldığı karma araştırma yöntemi tercih edilmiştir. Araştırmacının deneysel bir çalışmanın içerisine ikincil araştırma sorusunu cevaplamak için nitel bir aşama eklemesiyle oluşan iç içe desen ise araştırma desenini oluşturmaktadır. Araştırmanın nicel verileri gerçek deneme modellerinden ‘ön test-son test kontrol gruplu’ desenle yürütülmüştür. Çalışmada gruplar bir deney ve bir kontrol grubu desenine göre oluşturulmuştur. Araştırmacı deney grubunun ve kontrol grubunu oluşturan iki sınıftan birinin derslerini yürütmüş, kontrol grubunu oluşturan diğer sınıfın dersi ise gönüllülük esası temel alınarak sınıfın kendi öğretim elemanı tarafından yürütülmüştür. Araştırmanın nitel boyutunda ise eylem araştırması deseni tercih edilmiş ve de bu çerçevede “Bilişsel koçluk destekli yansıtıcı öğretim uygulamalarıyla ilgili olarak deney grubu öğrencilerinin düşünceleri nelerdir?” sorusuna cevap aramak için öğrencilerle görüşmeler yapılmıştır. Görüşmeler için deney grubundan farklı seviyelerde dokuz öğrenci gönüllülük esası ile seçilmiştir. Araştırma kapsamında kullanılan nicel veri toplama aracı Kember ve arkadaşları (2000) tarafından geliştirlen ve Başol ve Engin (2013) tarafından Türkçeye uyarlanan Yansıtıcı Düşünme Düzeyini Belirleme Ölçeğidir. Nicel verilerin analizinde SPSS-17 istatistik programı kullanılmıştır. Araştırmanın sonuçları değerlendirildiğinde, İngilizce öğretiminde uygulanan bilişsel koçluk destekli yansıtıcı öğretim yaklaşımının uygulanan ölçeğin tüm alt boyutları ele alındığında, mevcut programa kıyasla öğrencilerin yansıtıcı düşünme düzeylerini artırdığı ortaya çıkmıştır. Araştırmanın nitel bulguları değerlendirildiğinde ise, bilişsel koçluk destekli yansıtıcı öğretim yaklaşımının deney grubundaki öğrenciler tarafından oldukça olumlu değerlendirildiği belirlenmiş, konuyu bu şekilde daha iyi anladıkları ve öğrenmeyi öğrenme noktasında kazanımlarının yüksek olduğu vurgulanmış ve bu becerilerin diğer derslerde olduğu kadar yaşamlarının her alanında kullanılacağı belirtilmiştir.
This study aimed at investigating the effect of the cognitive coaching-supported reflective teaching approach in English language teaching on the reflective skills of the students. It was conducted during the spring semester of 2013/2014 academic year at the School of Foreign Languages, Fırat University, Elazığ, Turkey. In this study the mixed method which combined and used both the quantitative and qualitative methods together, was preferred. The embedded design consisting of adding a secondary research question to an experimantal study was formed the design of the study. The quantitative aspect of the study was conducted as pre-test post-test control group experimental design. The groups of the study were determined as one control and one experimental group. The researcher instructed the experimental group and one of the two classes comprising the control group. The other control group class was instructed by its own instructor determined voluntarily. As for the qualitative aspect of the study, action research design was preferred and in this respect interviews were made to identify students’ views about the experimental process. For the interviews, nine students from the experimental group were selected voluntarily according to their levels in class. The data collection instrument was the ‘Reflective Thinking Scale’ which was developed by Kember and the others (2000) and was adapted in Turkish by Başol and Engin (2013). The SPSS-17 statistical program was used to analyze quantitative data. According to the results obtained from this study, it can be stated that the cognitive coaching-supported reflective teaching approach in teaching of the English language is an effective method for increasing students’s reflective thinking skills in all of the subscales compared to the current program. The qualitative results of the research revealed that the cognitive coaching supported reflective teaching approach was evaluated positiveley by the students. They stated that they comprehended the subjects beter, had higher attainments about learning to learn and applied these skills in all the aspects of their lives.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.