Eğitim sürecimizdeki temel esaslardan birisi iyi okuyan, okuduğunu tam ve doğru olarak anlayan bireyler yetiştirmektir. Aslında birey ilkokuma ve yazmanın sağlıklı bir şekilde edinilmesiyle birlikte düşünme, anlama, sıralama, sınıflama, eleştirme, analiz-sentez yapma ve değerlendirme gibi çeşitli yeteneklerini geliştirerek zihinsel yapılanmanın temelini oluşturmuş olur. İlkokuma ve yazma öğretimi, kavram olarak okuma ve yazma öğretiminden farklılık arz etmektedir. Dil edinim sürecinde ilkokuma ve yazma öğretimi dinleme ve konuşma becerisine göre belirli bir yöntem ve teknikle kazandırılmaktadır. Bu kazanımın hangi yöntem ve teknikler kullanılarak günümüze kadar geldiğinin ortaya konmuş olması gelecek adına Türkçe eğitimini ve ilkokumayı kurgulamada eğitimcilere çok büyük ipuçları verecektir. Bu araştırmaya konu olan eser, Cumhuriyetin kuruluşundan sonra harf devrine müteakip Millet Mekteplerinde ve Halk Dershanelerinde alfabe, okuma, yazı ve imla eğitimini gerçekleştirmek maksadıyla 1928 yılında Milli Talim ve Terbiye Heyeti tarafından “Alfabe, Kıraat, Yazı ve İmla Tedris Usulü” başlığı altında kaleme alınmıştır. Türkçe öğretimde ilkokuma öğretiminin tarihsel gelişimi ve hangi mahalde hangi yöntem kullanılarak öğretildiğinin tam olarak ortaya konulmamış olması bizi bu eser üzerinde çalışmaya yönlendirmiştir. Latin alfabesinin kabulünden sonra Türkçe ilkokuma ve yazma öğretimi hakkında incelenme yapıp verilerin yorumlanmasını amaçlayan bu araştırma için en uygun yöntemin nitel araştırma yöntemi olduğuna karar verilmiştir. Araştırma verileri Osmanlıca belge tarama, transkript etme, doküman çözümleme ve içerik analiz etme yoluyla elde edilmiştir.
One of the basic principles in our education is to educate i
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.