Arapça’da bir veya birkaç sayfadan oluşan risale ve kitap için kullanılan sahife kelimesi, Kur’an ıstılahında kişinin yaptığı işlerin kaydedildiği “amel defteri”, Yüce Allah’ın bilgisinin yazılı olduğu “ana kaynak”, Kur’an, Zebur, Tevrat ve İncil gibi ilahî kitaplar için kullanılan geniş bir anlam dünyasına sahiptir. Kur’an yazıya geçirildikten sonra “mushaf”, “kitap” ve “suhuf” isimleriyle adlandırılmıştır. Ancak “suhuf” ismi zamanla kullanımdan kalkmış, yerini “mushaf” ve “Kur’an” isimlerine bırakmıştır. Allah, bütün peygamberlere aynı dini gönderdiği için ilâhiyyât, nübüvvet ve sem‘iyyât gibi temel inanç konularında ilahî kitaplar arasında bir uyum ve ahenk söz konusudur. Bir diğer ifadeyle bir sonraki peygamberin getirdiği ilahî mesajlar, kendisinden önceki peygamberlerin getirdiği mesajlarla aynıdır. Bu gerçek pek çok ayette Kur’an’ın önceki kitapları doğrulayıcı ve tasdik edici olduğuna işaret edilerek dile getirilmiştir. Bu durum klasik bilgilerin aksine, önceki peygamberlere gönderilen suhufların konu ve hacim bakımından daha fazla olduğuna delalet etmektedir. Kur’an, hadislerde kendilerine suhuf verildiği ifade edilen Hz. Âdem, Hz. İdris, Hz. Şit ve Hz. İbrahim dışında başka bazı peygamberlere de kitap gönderildiğini belirtmektedir. Öte taraftan Kur’an’a bakıldığında kitap verilme hususunda peygamberler arasında nebi-resul ayrımı yapılmadığı, bu anlamda hem nebilere hem de resullere kitap gönderildiği anlaşılmaktadır. Önceki peygamberlere gönderilen kitaplar Kur’an’da daha çok “kitâb”, “suhuf” ve “zübür” kelimeleriyle ifade edilmiştir. Suhufların sayıları ve hangi peygamberlere gönderildiği konusunda Kur’an’da ve hadislerde net bir bilgi bulunmamaktadır. Bu makalede “suhuf” lafzı ele alınıp, bu kelimenin Kur’an terminolojisinde hangi anlamlarda kullanıldığı tespit edilmeye çalışılacaktır. Akabinde önceki suhuflarla ilgili olarak müfessirlerin görüşlerine yer verilecek, daha sonra bu görüşlerin karşılaştırmalı bir değerlendirmesi yapılacaktır.
In Arabic, while the word ‘sahife’ which is used for books and booklets composed of one or a few pages, it has a broad range of meaning in Quranic terminology such as; “book of deeds” which contains the record of person’s all actions, “main source” in which the knowledge of Allah Almighty is written, and for the holy books like Quran, Zabur, Torah and Bible. After Quran was written down, it is named with the words; Mushaf, Kitab and Suhuf. But in time the term Suhuf was non-used, and gave its place to the names Mushaf and Quran. Allah has sent the same religion to all prophets therefore holy books are in harmony and accordance in core belief issues such as theology, being a prophet and semiyyat. In other words, the message that one prophet brings is the same as with those messages which are brought by former prophets. This reality is mentioned in many verses by indicating that Quran is comfirmatory of previous scriptures. This case, contrary to classical understanding, attests that previous suhuf included more subjects and large volumes. Quran states that books were sent to some other prophest in addition to Hz. Adam, Hz. Idris, Hz. Sheth and Hz. Abraham which are told to be sent suhuf in Hadiths. On the other hand, when Quran is read it is understood that, there is no difference between Rasuls and Nabis in regard of sending books and books are sent to both Rasuls and Nabis. Books which are sent to previous prophets are expressed mostly as “kitâb”, “suhuf” and “scripture” in Quran. There is no precise information in Quran and Hadiths about the number of suhuf and to whom they were sent. In this article the term suhuf and in which meanings this word was used in Quranic terminology will be studied to determine. Subsequently, opinions of mufassirs concerning suhuf will be included then these opinions will be comparatively evaluated.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.