Ninnilere Gizlenen Duygular Sevgi Nefret İkileminde Annelik

Author:

Number of pages:
95-112
Language:
Year-Number:
2016-Volume 11 Issue 18

Sevgi gibi kuvvetli bir duygunun ürünü olan bebek, nefret gibi bir duyguyla anılabilir mi? Konuya ilgi duyan yazarların kaleminden çıkan düşüncelerden birisi şudur: Ninnilerde, oyunlarda ya da masallarda geçen bazı ifadeler sanıldığı kadar masum ya da duygusal bir içeriğe sahip değildir. Winnicot'un "Karşı Aktarımda Nefret" çalışması bu düşünceyi temellendirme girişimlerinden birisidir. Yazara göre kadın, hamilelik, doğum ve doğum sonrasında yaşadıklarına bağlı olarak uygun bir şekilde bebeğinden nefret edemezse mazoşizme düşmek zorundadır. Hamilelik ve sonrası kadın açısından yeni bir devrin başlangıcı gibidir. Erginlik dönemini tamamlayan kadın kendini dünyaya getirenin yerini alarak rol değişimi yaşamaktadır. Öte yandan son kuşak olmaktan da bir vazgeçiştir. Bu dönem aynı zamanda kadının kendiyle olan mahrem karşılaşmasının da yaşandığı ender zamanlardandır. Endişe, çatışma, korku ve kaygıların zihni en çok bulandırdığı bir dönemdir. Gebelikle birlikte değişen beden ona değil fetüse aittir ve onun hizmetindedir. Kadın açısından annelik öncesi tarihin canlanması da söz konusudur. Kadın her açıdan bir rol değişimine uğramaktadır. Değişen bedeni yeni bir göreve hizmet edecektir. Kadınlık annelik ikileminde annelik ağır basmakta, zihni bu yeni role adapte olma mücadelesi vermektedir. Öte yandan hamilelik deneyimi kadına yaşam ve ölüm kavramlarını hatırlatır. Kadın korkuyu ve de ölümü aynı anda hisseder.Diğer yandan rahibe benzeri bir hayat başlamaktadır kadın için. Süreç içinde kadın aşk yaşamına dönme ve çocuğuna belli bir mesafe koyma ihtiyacı hissedebilir. Bütün bu yaşananların toplamına bağlı olarak diyebiliriz ki kadının yükü sadece karnındaki yük değildir. Neticede bu değişimlerin toplamı kadında duygusal taşmalara zemin hazırlayacaktır.Zarar vermek amaçlı bir içeriğe sahip olmayan nefret, ilişkiyi muhafaza etmek için hissedilen bir duygu niteliğindedir. Uzaklaşmanın değil yakınlaşma isteğinin bir yansımasıdır. Bu anlamda anne uygun bir şekilde bebeğinden nefret edebilmelidir. Yaşadığı iki yönlü duyguların (sevgi-nefret) ilişki içinde kabul edilebilmesinde annenin imdadına ninniler, masallar ve oyunlar yetişmektedir.

Keywords


Can a baby, product of a powerful emotion like love, be mentioned with an emotion like hate? Here is one of the important thoughts written by the authors interested in the subject: some expressions mentioned in lullabies, plays or tales are not so innocent or have not such emotional contents. Winnicot’s “Hate in the Countertransference” is one of the attempts to justify this thought. According to the author, if she cannot hate her baby in a proper manner depending on what happened after pregnancy, maternity and postpartum periods, there is no other way for her from failing to stand against the masochism. The pregnancy and post pregnancy are a beginning of an era for woman. The woman, who completes the adolescence period, experiences the change of role by taking the place of the woman who gave birth to herself. On the other hand, it is a renunciation from being the last generation. This period is also the rare periods where the woman experiences the confidential meeting with herself. This is a period when the anxiety, conflict, fear and concerns make her mind confused at most. The body changing with the pregnancy belongs to the fetus not to her any more. The revival of pre-motherhood periods is a matter in terms of woman. The woman experiences the change of role in every respect. Her changing body will serve for a new duty. The motherhood outweighs in motherhood/ femaleness dilemma but her mind strives to adopt this new role. On the other hand, a life like priestess starts for woman. The woman may feel the need to return to her love life and put some distance between her baby and herself within the process. We can say depending on the sum of all these experiences that the load of woman is not just the load in her belly. Finally, the sum of these changes will form a basis for the emotional overflows in the woman. Hate, not containing any harmful things, is a feeling to conserve the relation. It is a reflection of intimacy rather than withdrawal. In this sense, mother should be able to hate her baby in a proper manner. Lullabies, plays and tales come mother’s rescue to help her accept reciprocal emotions (love-hate) she has within the relation.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 712
Number of downloads 434

Share

Journal of Turkish Studies
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.