Türkiye coğrafyasındaki mimarlık ürünleri incelendiğinde en keskin ayrımlar, Osmanlı İmparatorluğu’nun Batılılaşma Dönemindeki Avrupa kökenli yenilik hareketleri ile Osmanlı İmparatorluğu’nun monarşi tabanlı yönetim sisteminden Cumhuriyet yönetim şekline geçişte görülmektedir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde 1839 tarihinde Tanzimat Fermanı’nın ilanı, devlet politikasını büyük ölçüde değiştirmiş ve eğitim sistemini de doğrudan etkilemiştir. Osmanlı İmparatorluğu’nda eğitim ve öğretimin belli bir yerden ve devlet hizmeti olarak yürütülmesi gereği düşüncesi, ilk kez Sultan II. Mahmut döneminde ortaya çıkmıştır. Devlet eliyle yapılan okulların yoğun ve etkin bir şekilde yapıldığı görülen Isparta’da, Tanzimat Fermanı reformları öncesinde mahalle mektepleri ve medreselerden başka okul yoktur. Tanzimat Fermanı reformları sonrasında ise sıbyan mektepleri, iptidai, rüştiye, idadi ve medreseler eğitim vermeye başlamıştır. Mahalle mektepleri, gerek eğitim, gerekse çocukların bakımı ve sağlık durumları itibariyle kötü ve bakımsız bir halde idi. Okulların çoğu geniş tek bir salondan oluşan, toprak dam örtülü, ahşap ve harap binalardı. Buna ek olarak, Osmanlı Döneminde Isparta’da oldukça fazla sayıda Ermeni ve Rum nüfusu vardır. Bu nedenle Rum ve Ermeni halkının kendi kültür ve dini yapıları ile ilişkili kendi eğitim yapıları mevcuttur. Bu çalışma kapsamında Isparta ve ilçelerindeki Tanzimat dönemi öncesi ve sonrası eğitim yapıları hakkında arşiv ve yerinde tespit çalışmaları yapılmıştır. Böylece Osmanlı İmparatorluğu döneminde uygulanan eğitim reformlarının mimari anlamda Isparta kentine ve ilçelerine yansımaları ortaya konulmuştur.
When the architectural products in the geography of Turkey are concerned, the most distinct type of architecture is seen during the Europe-centered innovation movements in the Westernization period and the transition period from the monarchy-based government of the Ottoman Empire to the foundation of the Republic. The declaration of the Tanzimat Edict in 1839 during the Ottoman Empire changed the state policy to a large extent and directly affected the education system. It was first proposed by the Sultan Mahmut II that education and training be carried out by a certain body of the state in the Ottoman Empire. In Isparta, where there were a lot of efficient schools built by the state, were no school but the local schools and the madrasa built before the Tanzimat Edict. After the Tanzimat Edict took place, primary schools (local schools, schools of sıbyan), iptidai, rüştiye (secondary school), idadi (high schools) and madrasas began to educate people. Neighborhood schools, in terms of both education, and child care and health were poor and neglected state. Most schools were consisted of a single large hall, covered earthen roof, wooden and dilapidated buildings. In addition, there was a considerable amount of Greek and Armenian population in Isparta in the Ottoman period. Likewise, the Greek and Armenian population also built their own education structures in accordance with their culture and religious beliefs. The scope of this study covers archive and on-site analysis of the education structures, in Isparta and its towns, from both before and after the Tanzimat Era. Accordingly, the reflections of the education reforms in the city of Isparta and in its towns during the Ottoman Empire in terms of architecture are represented in this study.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.