L’evolution Du Sentiment De La Jalousie Dans Le Roman « La Jalousie » D’alain Robbe-Grillet

Author:

Number of pages:
401-422
Language:
Year-Number:
2016-Volume 11 Issue 20

Yeni Roman yazarı olan Alain Robbe-Grillet’nin, sorunları sergilemede kendine ait bir tarzı vardır. Yazar bunu romanları aracılığıyla yapar. Bütün çağdaşları gibi, onun amacı da, döneminin huzursuzluğunu göstermektir : yaşamın saçmalığı, tedirginlik, evlilik hayatındaki güvensizlik, şüphe, vs… Bu durum değişikliği, edebiyata her zaman damgasını vuran tarihten dolayıdır. Yirminci yüzyıl herşeyin bulanık, berlirsiz ve ulaşılamaz olduğu bir dönemdir. Ard arda gelen dünya savaşlarından sonra, insan şaşırır ve aptallaşır. Artık yasalara ve yönetmeliklere güveni kalmamıştır çünkü onu koruyamamışlardır. Böylece sözler önemini kaybeder. Değeri azalır ve sıfıra indirgenir. Bu nedenle iletişim başka bir şekilde kurulur. Nesneler, davranışlar ve dalavereler sözlerin yerine geçer. Alain Robbe-Grillet’nin Kıskançlık adlı romanında, bireyler kartlarını itinayla oynarlar. Okuyucu kendini onların arasında buluverir ve ortamdaki huzursuzluğu hisseder. A… adlı kişinin saçları gibi karmaşık olan bu bilmeceyi çözmeye çalışır. Okuyucu, her oyunun sonunda bir kaybedenin olduğunu iyi bilir. Böylece onu keşfetmeye çalışır, Alain Robbe-Grillet’nin karmaşık anlatımına rağmen. Insan aşamadığı çıkmaz yolların önünde güçsüz kalır. Kafese kapatılmış bir av gibi kendi ekseni üzerinde döner durur ve oradan çıkmak için bir çıkış yolu arar ama bulamaz. Bu durumun kabullenilmesi zor olduğu için, savunma mekanizmaları devreye girer. Kişi yalanı gerçekmiş gibi kabullenir. Samimi bir ortamda yaşadığını hayal eder ama riyakarlığın tam ortasındadır. Böylece psikolojik sorunlar gün gün artar ve yaşamı çekilmez hale getirir. Ama hayat herşeye rağmen güzeldir ve yaşanmaya değer.

Keywords


Alain Robbe-Grillet who is a writer of the New Roman, has a way of exposing problems. He does it through his novels. Like all his contemporaries, his purpose is to show the discomfort of his time: the absurdity of life, unrest, insecurity in married life, suspicion, etc. This change of situation is due to change the history that always marks the literature. The twentieth century is a period where everything is blurred, vague and elusive. The man is disturbed by the two world wars that occur one after another. He has no longer confidence in laws and regulations because they have failed to protect it. So the words lose its importance. Its value decreases and is reduces to zero. Therefore communication is beginning to be done in a different way. The objects, behaviours and deceit take the place of speech. In Jealousy by Alain Robbe-Grillet, each person plays his cards carefully. The reader finds himself among them and feels the malaise in the atmosphere. He tries to decipher this riddle which is like the hair of a character named A... . The reader knows that there is always a loser in every end of game. So he tries to discover it, despite the complex narration of Alain Robbe-Grillet. Man is powerless before the impasses that cannot be crossed. He turns around like a prey in a cage and looking for a way to get out but cannot find it. As this is difficult to accept, defence mechanisms take over. He accepts the lie as reality. He lives in hypocrisy while he imagines that he lives in sincerity. And psychological problems are growing day by day and make life unbearable. But life is beautiful and worth to be lived anyway.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 621
Number of downloads 401

Share

Journal of Turkish Studies
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.