Eğirdir Zeyni tekkesinin postnişini Şeyh Mehmed Çelebi (ö. 898/1493-4) tarafından yazılmış olan Şeyh Muhyiddin Divanı (880/1476) akademik çalışmalarda Hızırname adıyla tanınmaktadır. Bu eser bir gazi dervişin Hızır’ın himmeti sayesinde yaptığı miraç yolculuğu ile Kafdağı gibi mitolojik yerlere ve dünyanın çeşitli bölgelerine yaptığı yolculuğu anlatır. Eser kısa bir Arapça mensur girişten ve Farsça başlıklarla yazılmış seksen Türkçe şiirden oluşur. Bu eserde ayrıca Osmanlı tasavvufunun önemli bir ismi olan Hacı Bektaş da yer alır. Hacı Bektaş, özellikle eserin anlatıcısı olan gazi dervişi Osmanlı ordusunun başına geçirdiği bölümde dikkat çekici bir konuma sahiptir. Hızırname’de öne çıkan iki temel unsur vardır. Bunlardan birincisi dervişin Hızır ile birlikte gerçekleştirdiği miraç yolculuğudur. Diğeri ise bu miraç yolculuğunun birinci şahıs anlatıcı tarafından aktarılıyor olmasıdır. Ayrıca eserde, birisi Türkçe diğeri de Arapça, Dolu ve Muhyiddin, olmak üzere iki mahlas kullanılır. Bu eser, Osmanlı ve Karamanoğulları arasında bir sınır bölgesi olan Eğirdir’de kaleme alınmıştır. Ayrıca, Eğirdir, bir tasavvufi eğitim merkezi olan Konevi Kütüphanesi’nin bulunduğu Konya’ya çok yakın bir konumdadır. Bu makalede, konumu itibariyle zengin bir kültür birikimine sahip olan Eğirdir’in Hızırname’nin içeriğinde olan etkisi incelenmektedir. Eğirdir’de kesişen, hem uç boylarında ve Anadolu’da gelişen ve zenginleşen Türk gaza ve tasavvuf edebiyatı hem de Konya’nın sahip olduğu, İbn Arabi ve takipçilerinin tarafından oluşturulmuş olan külliyat, sembolik bir şekilde Dolu ve Muhyiddin mahlaslarında gözlemlenmektedir.
The Divan-ı Şeyh Muhyiddin (880/1476), written by Şeyh Mehmed Çelebi (d. 898/1493-4) who was a sheikh at the Zeyni dervish lodge in Eğirdir, is known as the Hızırname (Book of Khidr) in scholarship. The work consists of eighty poems which narrate the travels of a warrior dervish figure in the heavenly realm and to various territories on Earth under the guidance or the spiritual blessing (himmet) of Khidr. Another important figure of Ottoman sufism, Hacı Bektaş, also plays a prominent role in some sections of the narrative, especially as he appoints the dervish the head of the Ottoman army.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.