Bu çalışmanın amacı, Fransız filozof Albert Camus (1913- 1960)’un ortaya koyduğu başkaldırma felsefesinin ‘Veba’ romanındaki yansımalarını analiz etmektir. Üç bölümden oluşan çalışmanın ilk bölümünde, Albert Camus’nun varoluş felsefesindeki yerine değinilmiştir. İnsanın kendini tanıyabilmeleri için Tanrı’nın varlığına inanmaları gerektiğini düşünen filozoflara karşı gelen Camus için önemli olan somut insan yaşamının sorgulanabilmesidir. Bu sorgulama sonucunda o, insanların içindeki bulundukları durumunu, yaşamını ve her şeyin ölümle birlikte sona ermesini akıl ve iman ile anlamlandıramamaktadır. Bu noktadan hareketle düşüncelerini saçma, başkaldırı ve intihar gibi kavramlar etrafında şekillendirmektedir. Çalışmanın ikinci bölümünde de Camus’un bu saçma, başkaldırı ve intihar kavramları işlenmiştir. Üçüncü bölümünde ise çalışmanın temel sorunsalı olan Tanrı ve din anlayışı Camus’nun Veba adlı romanında işlenen din ve din adamı imajları bağlamında değerlendirilmiştir. Asıl amacı insanın yaşamını sorgulamak olan Camus romanında veba salgınını bir metafor olarak kullanmaktadır. Bu salgın nihayetinde insanın yaşarken karşılaşabileceği acı çekme, ölüm korkuları vs. gibi ürkütücü duyguları sembolize etmektedir. Bunun dışında Camus romanında insanların nasıl yaşadıkları konusuna dini öğretilerin herhangi bir cevap veremeyeceği düşüncesini de vurgulamaktadır. Çalışma genel olarak değerlendirildiğinde ise Camus’nun Veba romanıyla “Tanrı var olsa da bir şey değişmeyecekti” düşüncesini savunduğu görülmüştür. Bu düşünce aynı zamanda romanın en önemli temalarından biri olarak da nitelendirilebilir. Ancak bu düşünce, Camus’nun düpedüz ateizmi savunduğu anlamına gelmez.
The aim of this paper is to analyze reflections of revolt philosophy put forth by French philosopher Albert Camus (1913- 1960) in his novel ‘The Plague’ In the first part of the paper formed with three parts, the place of Albert Camus in the Existential Philosophy is mentioned. Opposed to the philosophers who think that people have to believe in the existence of God to know themselves, it is important to question concrete human-being for Camus. As a result of this questioning, he cannot explain the meaning of the situation people are in, life and the reality that everything comes to an end with that with mind and believing. Starting from this idea he bases his ideas on the terms of ridiculous, revolt and suicide. So, in the second part, Albert Camus’ terms absurd, revolt and suicide are discussed. In the third part, understandings of God and religion, main problems of the study are dealt on the context of religion and reverend images in the novel The Plague. Camus who mainly intends to question human life uses the plague as a metaphor in his novel. As a result of this plague he symbolizes dreadful feelings of suffering, fear of death etc. that they can come across throughout his life. In addition to this, he also put an emphasis on the idea that religious doctrines cannot answer any questions on how people lead their lives. Generally taken it is seen that Camus supports the idea “Even if God exists, nothing will change.” with his novel. This idea can be qualified as one of the most hugging messages of the novel. However, it doesn’t come to mean that Albert Camus is a sheer supporter of atheism.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.