Dünya Edebiyatında “Amansız Hastalık” Söylemi —Sontag, Karatani Ve Dumas Fils Örneklerinde

Author:

Number of pages:
415-432
Language:
Year-Number:
2016-Volume 11 Issue 4

Edebi ve siyasal söylemlerde “amansız hastalık” metaforları sık sık ayrımcı yapılar olarak karşımıza çıkar. Bu olgu ABD’li yazar ve yönetmen Susan Sontag Metafor Olarak Hastalık’ı yazana kadar pek dikkat çekmemiştir. Yazar meme kanserine yakalandıktan sonra bu ötekileştirmeleri kişisel olarak deneyimleyince, ölümcül hastalıklara karşı neredeyse kurumsallaşmış ayrımcı tutumların edebi kökenlerini ortaya çıkarmaya girişir. Bu sürecin bir ürünü olan kitabında Sontag hastalık metaforlarına dair kapsamlı bir söylem çözümlemesi yapar, amansız hastalıkları sözel düzeneklerin boyunduruğundan kurtarma gereğine dikkat çeker. Bu perspektife bir “içeriden” eleştiri iki yıl sonra Japon edebiyat kuramcısı, filozof ve eleştirmen Kojin Karatani’den gelir. Yazar Derinliğin Keşfi-Modern Japon Edebiyatının Kökenleri’nde yer alan “Anlam Olarak Hastalık” başlıklı denemesinde verem ve kanser gibi hastalıkları metafora dönüştürmenin sadece modern edebiyatın değil, modern tıp kurumunun da temel söylemsel düzeneği olduğunu iddia eder. Başka bir deyişle, yazar bu ayrımcı yapıların sadece sanat düzeyiyle sınırlı kalmadığını, bilim söyleminde de üretildiğini vurgular; üstelik bu iki düzey birbirini tamamlar niteliktedir. Bu makalenin amacı ülkemizde yeterince tartışılmamış olan sağlık-hastalık karşıtlığına dayanan modern retorik ile Batılı ve Avrupa-merkezci modern ulus devlete özgü ideolojik söylemin eşgüdümsel işleyişine postkolonyal kuramlar ışığında eleştirel bir perspektif sunmaktır. Bu amaçla makalemizde adı geçen iki denemeyi karşılaştırmalı edebiyat yöntemiyle çözümleyerek (ABD ve Japonya gibi) Batılı ve Doğulu ülkelerin kapitalizme, dolayısıyla modern ulus-devlete geçiş süreçlerinde “söylem”in, “sağlık”ı ve zorlama bir Romantizmle “sağlık”ın tam karşıtı olarak konumlandırılan “hastalık”ı nasıl biçimlendirdiğini gösterdik. Edebiyat araştırması düzeyiyle sınırlı kalmamak için, yaratıcı yazı alanından da Fransız romancı Alexandre Dumas Fils’in Kamelyalı Kadın romanını ele alarak, proto-feminist bir toplumsal eleştiri havasında olan bu eserde bile nasıl cinsel ve sınıfsal ayrımcılıkların hastalara yönelik ayrımcı tutumlarla kesiştiğini ortaya koyduk. Son olarak, hastalığa yönelik bu ayrımcı tutum yapılarının emperyal ayrımcı yapılarla nasıl örtüştüğünü belirttik.

Keywords


Metaphors of “mortal illness” in the literary and political discourses appear very often as discriminative structures. This phenomenon had not attracted much attention until Susan Sontag, the American writer and director, wrote Illness as Metaphor. When the author experienced such otherings herself after she caught breast cancer, she undertook to uncover the almost totally institutionalized literary origins of these discriminative attitudes. In her book which was the result of that process Sontag executes a comprehensive discourse analysis of illness metaphors and she calls attention to the necessity to destroy the yoke of verbal mechanisms over illnesses. An “internal” criticism to this perspective came two years later, from the Japanese literary theorist, philosopher and critic Kojin Karatani. In his essay entitled “Sickness as Meaning” which is contained in his Origins of Modern Japanese Literature, the author maintains that to turn such diseases as tuberculosis and cancer into metaphors is not only the essential discursive mechanism of modern literature, but also that of the institution of modern medicine. In other words, the author emphasizes that these discriminative structures are not limited to the level of art, but they are produced also in the discourse of sciences; furthermore, these two levels are of complementary quality. The aim of this article is to provide a critical perspective to the rhetoric based on the dichotomy of health-illness that operates hand in hand with the ideological discourse specific to Western and Euro-centrist modern nation states —which has not been discussed enough in our country— in the light of postcolonial theories. With this aim in mind, by analyzing the above mentioned essays via the method of comparative literature, we demonstrated how the “discourse” formed “health” and “illness” that is posited as the polar opposite of “health” through a forced Romanticism, in the processes of passage to capitalism, namely to modern nation state system of Western and Eastern countries (such as the USA and Japan) in our paper. In order not to restrict ourselves with the level of literary study, we took up La Dame aux Camellias by the French novelist Alexandre Dumas Fils which belongs to the level of creative writing and we clarified how even in such a work that is imbued with the atmosphere of proto-feminist social criticism, discriminations of gender and class intersect with discriminative attitudes towards the ill. Finally, we stated how the discriminative structures towards illness overlap with the discriminative structures of imperialism.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 1,480
Number of downloads 466

Share

Journal of Turkish Studies
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.