Her bir çağ, hayatın her alanında kendine özgü gereklilikleri ve beklentileriyle birlikte gelmektedir ve eğitim alanı da buna dahildir. Ancak her bir çağda, öğrenen ihtiyaç ve ilgileri doğrultusunda beynin her iki yarı küresinin de işe koşulduğu beyin temelli öğrenme gibi moda olabilen bazı hiç bitmeyen ve sürekli popüler olan eğitimsel akımlar bulunmaktadır. Eğer eğitimciler beynin ihtiyaçları doğrultusunda eğitim vereceklerse eğitimcilerin gerçek sınıflarına adım atmadan önce gerekli eğitimi almaları gerekmektedir ki bu hizmet öncesi öğretmen eğitiminin önemini vurgulamaktadır. Bu yüzden bu çalışma Türkiye’deki bir devlet üniversitesindeki İngiliz Dili Anabilim Dalı’ndaki öğretim elemanlarının beyin temelli öğrenmeye yönelik algılarını ve uygulamalarını bulmayı amaçlamaktadır. Bu çalışma, nicel (anket) ve nitel (mülakat) very toplama ve analiz süreçlerini kapsayan karma yöntem kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Katılımcılara öncelikle Shelly R. Klinek tarafından İngilizce olarak 2009 yılında gerçekleştirilmiş olan Beyin Temelli Öğrenme Araştırma Anketi ve sonrasında katılımcıların öğretim uygulamaları hakkında daha detaylı bilgi edinmek amacıyla yazılı mülakat formları uygulanmıştır. Katılımcıların yazılı görüşlerini yorumlamak ve gruplandırmak amacıyla içerik analizi kullanılmşken nicel veri analizinde Excel ve SPSS 16 programları kullanılmıştır. Bulgular İngiliz Dili Eğitimi Anabilim Dalın’daki öğretmen adayları için beyin temelli öğrenme yöntemlerinin uygulaması ve böylelikle gelecekteki sınıflarında bu tür süreçleri uygulamak için öğretmen adayları arasında bir öğrenme kültürü oluşturması ile ilgili önemli bilgiler sunmaktadır.

Every era comes with its unique requirements and expectations in every domain of life and education is no exception. However, there are some “timeless” educational moves which can be fashionable in every era such as brain-based learning where involvement of both hemispheres is encouraged in line with learners’ needs and interests. If educators are to deliver instruction in line with the needs of brain, they should take the necessary education before stepping into their real classes, which puts the emphasis on pre-service teacher education. Thus, this study aims to find out the perceptions and practices of faculty members in English Language Teaching (ELT) Programme at a state university in Turkey about brain-based learning. This study is based on mixed-methods approach including both quantitative (questionnaire) and qualitative (interview) data collection and analysis procedures. The participants were first applied the Brain-Based Learning Survey Questionnaire developed by Shelly R. Klinek (2009) in English and then they were given written interview forms to get deeper understanding about their teaching practices. SPSS 16 and Excel programme were utilized for numerical data analysis while content analysis was applied to interpret and categorize written comments of the participants. The findings provide crucial insights about how to implement brain-based learning methods for the benefits of student teachers in ELT programmes and thus create a learning culture among student teachers to implement such procedures in their future classes.