Son dönem âlimlerinden Muhammedu’l-Emîn eş-Şınkîtî (ö. 1974), “Men’u Cevâzi’l-Mecâz fi’l-Munezzeli li’t-Te‘abbudi ve’l-İ‘câz” adıyla kaleme aldığı risalede kendinden önce de Kur’ân’daki varlığı tartışılan mecaz sanatı üzerinden bazı bedî‘ sanatlarını İbn Teymiyye (ö. 728/1328) ve öğrencisi İbn Kayyım el-Cevziyye’nin (ö. 751/1350) görüşlerine dayanarak inkâr etmektedir. Mecazın Kur’ân’daki varlığını ispat sadedinde Arapça ve Türkçe eser ve makaleler kaleme alınmıştır. Dolayısıyla bu makalede mecazın inkârına bir reddiye amaçlanmamış, eş-Şınkîtî’nin mecazı reddine dair felsefesi üzerinden inkâr ettiği bedî ilminin alanına giren mübalağa, tecâhulu’l-ârif, el-kavlu bi’l-mûcib ve rucû gibi sanatların Kur’ân’daki varlığının tespiti yapılmış ve bu sanatların inkârı üzerinde tartışılarak ispat edilmeye çalışılmıştır. Tarihin her dönemine ve farklı toplumlardan her insana hitap eden Kur’ân’ın kullandığı dil ve üslûbu, özgün ve dinamik sentaksı, muhatabını saatlerce kendine bağlayan fonetik yapısı, Arap dili ve belâgatına her konuda kaynaklık edebilecek zirve bir eser olması, onun tabiatında var olan eşsiz icazıyla açıklanabilir. eş-Şınkîtî’nin Kur’ân’da mecazın olmadığı tezi üzerinden inkâr ettiği tüm sanatlar için öne sürdüğü deliller ise temeli sağlam olmayan akıl yürütme formlarına dayanmaktadır. Muhatabını ikna etmekten uzak, fikrini ispat konusunda zayıf ve bazı noktalarda da tutarsızdır.
Muhammedu’l-Emîn eş-Şınkîtî (d. 1974), in his epistle written under the name of “Men’u Cevâzi’l-Mecâz fi’l-Munezzeli li’t-Te‘abbudi ve’l-İ‘câz”, denies the existence of some types of the art of Bedî’ through art of figurative speech, whose existence in the Quran was discussed before him, from the point of view of Ibn Teymiyye (d. 728/1328) and his pupil Ibn Kayyım el-Cevziyye (d. 751/1350). In order to prove the existence of figurative speech in the Quran, many articles and works have been written in Turkish. Therefore, this article does not aim at the refutation of the use of figurative speech in the Quran. However, existence of arts such as Mubâlagha, Tajâhul al-‘ârif, al-Qawl bi’l-mûjeb, and Rojou (revocation), which are included within the scope of Bedî, which eş-Şınkîtî denies with his philosophy of rejection of figurative speech, in the Quran has been detected; moreover, existence of these arts has been tried to be proved through discussion. The Quran which addresses every community and period of time should be considered as a masterpiece which would act as a main source for the Arabic language and its eloquence with its language and style, its original and dynamic sequence and phonetic structure. This is partly due to the literal devices used in the text. eş-Şınkîtî’s evidence to prove his thesis that there is no hyperbole in the Quran and the consequence of rejecting all art forms in the Quran are based on loose reasoning. It is far from convincing the reader, it is weak in proving its point and at some points it is even inconsistent.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.