Güney Osetya Sorunu vee 2008 Rusya-Gürcistan Savaşı

Author:

Number of pages:
71-92
Language:
Year-Number:
2015-Volume 10 Issue 13

Güney Osetya Sorununun başlangıcı 1918 yılında Gürcistan’ın Kafkasya Bölgesinde Çarlık Rusya’sından bağımsızlığını ilân etmesine kadar gitmektedir. Sadece Güney Osetya değil, Osetya Bölgesinin tamamı Gürcistanla birlikte 1801 yılından beri Çarlık Rusyasının egemenliği altında bulunuyordu. 1917 yılında Rusya’nın Bolşevik İhtilâli nedeniyle karışmasından yararlanan Gürcistan, Bölgede Azerbaycan ve Ermenistan gibi 1918’de bağımsızlığını ilân ettiğinde Osetya’nın tamamını da sınırları içerisine katmak istedi. Ancak bölge halkı etnik bakımdan Gürcü değil Oset oldukları gerekçesiyle Gürcistan’ın egemenliği altına girmek istemedilerse de, Gürcü ordu birliklerinin Osetya topraklarına girmesi ile başlayan çatışmalarda çok sayıda insan hayatını kaybetti ve bu iki etnik millet arasındaki düşmanlık tohumlarının da temeli atılmış oldu. 1921’de Sovyetler Birliği’nin Kafkasya’da kontrolü sağlaması ve Gürcistan’ın da bir Sovyet Cumhuriyeti haline gelmesi sırasında Osetya’nın Güneyi Gürcistan’a Kuzeyi de Rusya Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne, özerk bölgeler statüsüyle bağlandılar. Bunda Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri ve aynı zamanda Gürcü asıllı olan Josef Stalin’in rolü vardı. Güney Osetyalılar bundan memnun olmadılarsa da Sovyetler Birliği’ne karşı gelecek güçleri olmadığından boyun eğmek zorunda kaldılar. Etnisite meselelerinin dondurulmuş olduğu Sovyet Döneminde Güney Osetya ile Gürcistan arasında da çok önemli bir anlaşmazlık yaşanmadı ya da açığa vurulmadı. 1989 yılında Sovyetler Birliği dağılma sürecine girince, Güney Osetya ile Gürcistan arasındaki anlaşmazlık yeniden ortaya çıktı. Gürcistan’ın 1989’da Sovyetler Birliğinden bağımsızlığını ilân etmesi sırasında Güney Osetya da Gürcistan’dan bağımsızlığını ilân ederek bağımsız bir ünite olarak kalmak ya da Kuzey Osetya ile birleşmek istedi. Aynı süreçte Abhazya da Gürcistan’dan bağımsızlığını ilân etmişti. Gürcistan Hükümeti bu bağımsızlıkları tanımayarak her iki özerk bölgeye de askeri birlikler göndererek kontrolü sağlamaya çalışınca ayrılıkçılarla çıkan çatışmalar sonucunda binden fazla insan hayatını kaybetti. Ancak Gürcistan bölgeleri itaat altına alamadığı gibi, Devlet Başkanı Ziviad Gamshakurdia’ya karşı başlayan muhalefet eylemleri nedeniyle bir iç savaşa sürüklendi. 1992’de ülkenin önde gelenleri Gürcistan’ı hem iç savaştan çıkaracak hem de Güney Osetya ve Abhazya’nın ayrılma eğilimlerini durduracak beklentisiyle eski Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanı Eduard Şevarnadze’yi Devlet Başkanlığına getirdiler. Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin’in de girişimiyle 1992’de taraflar arasında Sochi Anlaşmsı imzalandı ve çatışmalara son verildi. Anlaşmaya gereği, Oset ve Gürcü kökenlilerin birlikte yaşadığı Güney Osetyadaki çatışma bölgelerine çoğunluğunu Rusya’nın oluşturduğu barış gücü askerleri gönderildi. Fakat sorunla ilgili taraflar arasında yapılan müzakerelerden bir sonuç elde edilemedi. Bölgedeki Rus Barış Gücü Askerlerinin zaman geçtikçe ayrılıkçıları hem teşvik etmesi hem de desteklemesi nedeniyle Güney Osetya her geçen gün Gürcistan’dan fiili olarak kopmaya başladı. Rusya Federasyonu, özellikle Putin Yönetimi, Batılı Ülkelerin Kosova’da yaptıklarının bir benzerini Güney Osetya’da yaparak burayı Gürcistan’dan koparmak yönündeki adımlarını hızlandırdı. Gürcistanda gelişmelere seyirci kaldığı gerekçesiyle Şevarnadze Yönetimi’ne karşı hoşnutsuzluklar gün geçtikçe yükseldi. Bir yandan bu hoşnutsuzluk diğer yandan Kasım 2003’de yapılan parlamento seçimlerine hile karıştırıldığı gerekçesiyle başlayan yoğun halk gösterileri sonucunda Şevarnadze “Gül Devrimi “ ile görevden çekilmek zorunda kaldı. 2004 Ocak Ayında yapılan Devlet Başkanlığı seçimlerini Mihail Saakashvili kazandı. Saakashvili’nin seçim vaadleri arasında ayrılıkçı bölgelerde yeniden denetimin sağlanması önemli bir yer tutuyordu. Saakashvili Yönetimi, işbaşına gelir gelmez, Acaristan Bölgesi’nde Tiflis Yönetimi’ni dinlemeyen ve keyfi bir yönetim kurmuş olan Aslan Abaşidze’yi görevinden uzaklaştırdıktan s

Keywords


The South Ossetia issue, despite being an ethnic issue, has always been a problem between Georgia and Russia. When Georgia declared its independence in 1918 by taking advantage of the Bolshevik Revolurion, South Ossetia was a part of the newly independent Georgia. The conflict, started as a result of Ossetians resist, ended with the occupation of the Caucasus by the Soviet Union in 1921. After that the South Ossetia was recognized as an autonomous region of Georgia with the effect of Stalin whose ancestors were Georgian. Following the dissolution of the Soviet Union, ethnic problems re-emerged in the region and the Georgian-South Ossetian dispute continued from where it left off. When Georgia again declared its independence in 1989, the South Ossetia also followed the same path declared independence from Georgia. The conflict, started as Georgia did not recognize the newly independent South Ossetia, ended with a cease-fire agreement, signed in Sochi in 1992. Russia-led peacekeepers’ failure to resolve the issue caused estrangement of the South Ossetia Georgia. In 2003 after the Rose Revolution, Saakashvili came to power with the promise to re-establish the control of the breakaway regions. Georgia’s intervention towards the South Ossetia got rection from Russia and caused a five day war between Russia and orgia on August 08, 2008.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 3,046
Number of downloads 741

Share

Journal of Turkish Studies
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.