Metinlerarası İlişkiler Bağlamında Faruk Duman’ın “İncir Tarihi” Adlı Romanı Üzerine Bir İnceleme

Author:

Number of pages:
117-136
Language:
Year-Number:
2015-Volume 10 Issue 12

Postyapısalcı Julia Kristeva tarafından ilk defa 1966 yılında ortaya atılan “metinlerarasılık” (intertextuality) kavramı, bir metnin tek başına var olamayacağı ve oluşturulurken mutlaka kendinden önceki metinlerden etkilenmiş ya da beslenmiş olduğu savı üzerine gelişmiş postmodern bir anlatı tekniğidir. Buna göre, metnin anlamı başka metinler tarafından şekillendirilmektedir. Dilbilimcilerin geliştirdiği bir metin çözümleme yöntemi olan metinlerarasılık, “okur merkezli” bir eleştiri yöntemini de ortaya koymaktadır. Çünkü bir metnin anlamı –başka metinlerle olan bağı dolayısıyla- okurun bilgi birikimine göre de değişebilmektedir. Bu durum yine postmodernizme ait olan “çoğulculuk” ilkesini de ön plana çıkarmaktadır. Metin, kendinden önceki metinlerle bağ kurarak, çoksesli bir kurgu halini almaktadır. Bu çokseslilik, Faruk Duman’ın İncir Tarihi adlı romanında da göze çarpmaktadır. Yazar romanının iskeleti olan sürükleyici bir ana hikaye oluşturmuş ve zaman zaman bu hikayenin anlatımını keserek, kurguladığı (dönüştürdüğü ya da yeniden yazdığı) başka hikayeleri yine kahraman anlatıcı aracılığıyla okurla paylaşmıştır. Bu hikayelerin bazıları tamamen yazarın hayal gücünün eseriyken, birçoğu da daha önceki metinlerden alıntı, masal/destan formundaki geleneksel anlatı söylemlerine öykünme (pastiş) ya da onlara gönderme şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Bu metinlerarasılık örneklerinin çoğu tarihi söylentiler, efsaneler ve kutsal metinlerde geçen kıssalar arasından seçilmiştir. Bu çalışmanın amacı tespit edilen metinlerarası ilişki örneklerinden yola çıkarak, hem yazarın yeniden yazma sürecinde beslendiği kaynakları gözler önüne sermek hem de göndergemetinlerin kurgulanan yeni metne sağladığı imkânları açıklamaya çalışmaktır.

Keywords


The concept of (intertextuality), which was first brought forward by poststructuralist Julia Kristeva in 1966, is the narrating technique, which was developed on the argument that a text cannot exist on its own, and undoubtedly, it was influenced or fed by previous text when it was being formed. According to this, meaning of the text is being formed by other texts. Intertextuality, which is a text analyzing method developed by the linguists, is also bringing forward a “reader focused” criticism method. Because, meaning of a text – due to its connection with other texts – can also change according to the accumulation of knowledge of the reader. This condition also brings to the forefront the principle of “multiplism” that also belongs to post modernism. The text comes to a state of being polyphonic, by establishing a bond with the previous texts. This polyphony draws the attention in Faruk Duman’s novel, entitled İncir Tarihi. The author has established a fascinating main story, that is the frame of his novel, and from time to time he interrupted the narration of this story, and shared other stories that he has fictionalized (transformed or rewritten), again by means of the character narrator. While some of these stories are completely production of the imagination of the author, many of them confront us in the form of excerpts from previous texts, pastiche to the traditional narration discourses in the form of folk tale / epopee, or reference to them. Most of these intertextuality examples are selected out of historical rumors, legends and parables in holy texts. The aim of this study is both to display the sources that the author was fed in the process of rewriting, and try to explain the opportunities that the reference texts have provided to the fictionalized new text, with reference to the determined intertextual relation examples.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 1,735
Number of downloads 607

Share

Journal of Turkish Studies
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.