Geleneksel retorikte daha çok anlatıma dayalı bir figür, kuralcı gramerlerde ise anlatım bozukluğu türlerinden biri olarak ele alınan uzatım (pleonasm), esasında biçimbilgisi, sözdizimi ve anlambilgisi başta olmak üzere çeşitli dilbilimsel düzeylerde nedenleriyle birlikte tanımlanması ve sınıflandırılması gereken bir olgudur. Her ne kadar konuyu farklı yönleriyle ele alan çalışmalara rastlanılsa da, Türkçede ve diğer Türk dillerinde uzatımı bütüncül bir halde değerlendirmeye tabi tutan kapsamlı bir çalışma mevcut değildir. Uzatımlar, her ne kadar ilk bakışta birer fazlalık, gereksizlik veya anlatım bozukluğu olarak değerlendirilse de, uzatımları ortaya çıkaran pragmatik veya dil-dışı çeşitli sebepler mevcuttur. İletideki bir ögeyi vurgulama, iletinin taşıdığı anlamı pekiştirme, uygun olmayan iletişim ortamlarında anlamın veya işlevin güvenliğini sağlama, anlamsal şeffaflığı artırma, bazı yapıların anlamsal içeriklerinden emin olamama gibi çeşitli durumlar, uzatımların ortaya çıkmasında etkili olan faktörlerdendir. Bunların yanı sıra artzamanlı süreçlerle dil-içi bazı değişimler sonucunda şekillenen uzatımlara rastlamak da mümkündür. İlgili faktörlerin bir kısmı birincil, bir kısmı ise ikincil olarak değerlendirilebilir ve uzatımlar, ayrıca arka plandaki bilinçdışı kullanımlarla da açıklanabilir. Bu çalışmada, Batı literatüründe pleonasm terimi ile tanımlanan, Türkçede ise ek yığılması, söz uzatımı veya gereksiz sözcük kullanımı gibi karşılıklar etrafında, sınırlı bir kapsamda değerlendirilen bu olgu kuramsal ve kavramsal arka planla beraber örneklerle aktarılmaya çalışılacak, dilbilgisinin farklı katmanlarında çeşitli alt başlıklar dahilinde incelenecek ve konuya dair bir sınıflandırma önerisi getirilecektir.
Pleonasm is considered a figure of speech in classical rhetoric which is based on expression and evaluated as one of the semantic anomalies in prescriptive grammars. It, however, should be defined and classified in the context of different linguistic interfaces, such as morphology, syntax, semantics and so on. Though there exist some researches that evaluate the phenomenon in different linguistic aspects, there is not a work which evaluates it holistically within Turkish and other Turkic languages by other dimensions. Though pleonasms are considered in the context of redundancy, superfluousity or semantic anomaly at fist glance, there are many pragmatic or language-external factors that causes to this phenomenon. Emphasizing an element on a discourse, strengthening the meaning, providing the meaning's safety under different communication situations, increasing semantic transparency, being not sure on some constructions etc. may lead pleonastic usages. There are, however, some diachronic pleonasms which are formed due to language-internal changes. Some of these causes can be evaluated as primary, while others secondary, and pleonasm can be explained through unconscious usages. In this article, the phenomenon which is debated under the term pleonasm in the Western literature and described under the terms ek yığılması, söz uzatımı or gereksiz sözcük kullanımı in Turkish will be tried to be described and classified under different linguistic levels with many examples, as well as with some theoretical and notional background.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.