Bursa, Osmanlıların fethinden önce hisar içine sıkışmış yedi mahalleden oluşan bir şehirken fetih sonrasındaki iki asırlık bir zaman dilimi içinde yüz kırk yedi mahalleden oluşan bir şehir hâline gelmiştir. İskân politikasının uygulanmasıyla birlikte Bursa, Türkmenlerin yerleşimine açılmıştır. Bu bağlamda şehirde yeni mahalleler, semtler, köyler ve kasabalar kurulmuş; halkın ortak olarak kullanabileceği cami, çeşme, mektep, köprü vb. çeşitli yapılar inşa edilmiş; yeni yerleşim yerlerine Türkçe adlar verilmiş; eski yerleşim yerlerinin adları da yerlileştirilmiştir. Siyasî, iktisadî ya da toplumsal sebeplere bağlı olarak zamanla bu yerlere verilen adlardan bazıları değişse de pek çoğu aynı kalmış ve millî kimliğini günümüze kadar taşımıştır. Bursa’nın tarihî ve kültürel gelişimi ile ilgili bu bilgileri; tarihî kayıtlardan, siyasî yazışmalardan, ticarî anlaşmalardan ya da edebî eserlerden elde etmek mümkündür. Her biri bir tarihî belge niteliğinde olan bu kaynaklardan biri, Gazzizâde Abdüllatif Efendi’nin Hulâsatü’l-Vefeyât adlı eseridir. Hulâsatü’l-Vefeyât, Bursa şehri ile ilgili bir vefeyât-nâme örneği olması dolayısıyla Bursa ve çevresiyle ilgili köy, kasaba, semt, mahalle, sokak gibi yerleşim yerleri ile dağ, tepe, ova, göl, ırmak gibi tabiî yerlere ait çok sayıda yer adını içerir. Bu adların tespiti, bugün unutulan pek çok yer adının ortaya çıkmasına yardımcı olabileceği gibi bunların fonetik ve morfolojik bakımından incelenmesi de Türk dili tarihine katkı sağlayacaktır. Bu çalışmada, Gazzîzade Abdüllatif Efendi’nin Hulâsatü’l-Vefeyât adlı eserindeki yer adları incelenmiştir. Bu hususla ilgili olarak Süleymaniye Kütüphanesi Esad Efendi 2257 numarada kayıtlı müellif nüshası dikkate alınmıştır. Önce eser hakkında bilgi verilmiş sonra eserdeki yer adları tespit edilmiş, bunlar kullanım özelliklerine bağlı olarak sınıflandırılmış, tablolar şeklinde sunulmuş, elde edilen veriler sayısal olarak değerlendirilmiştir. Çalışma sırasında metinde yer alan adlardan bazılarının günümüzde kullanılan aynı yer adına karşılık geldiği halde farklı şekillerde kullanıldığı tespit edilmiştir. Sözgelişi, Bursa şehri için Amuriyye, Bulunursa, Burusa, Şam-ı ‘Acem adları; Fenari Mahallesi için Fenarí, Monla Fenarí Magallesi adları; Uludağ için Cebel-i Keşíş, Cebel-i Ruhban adları vb. Bu adlar; metindeki farklı şekilleri ve kullanım sayısı ile birlikte tabloda belirtilmiş ancak her şekli sayısal değere dâhil edilmemiş, sadece günümüzde karşıladığı yer dikkate alınarak sayısal değerlendirmeye tabi tutulmuştur.
Bursa was a city caught inside the fort consisting of seven neighborhoods before the conquest of Ottomans; and it turned to become a city consisting of 147 neighborhoods after the conquest With the execution of settlement policy, it was opened for the inhabitation of Turcomans; new neighborhoods, districts, villages and towns were established and new traditional buildings were constructed. The names of old settlements in the city were localized and new settlements were named in Turkish. Even though some of the names given to these places were changed because of political, economic or social reasons; most of them have remained same and carried the national identity until today. It is possible to obtain information about the historical and cultural development of Bursa from historical records, political correspondence, commercial agreements or literary work. One of these historically important sources is Gazzizâde Abdüllatif Efendi’s Hulâsatü’l-Vefeyât. Hulâsatü’l-Vefeyât is a sample of vefeyatname about Bursa and it contains the villages, towns, districts, neighborhoods, streets and names of places such as mountains, hills, valleys, lakes and creeks. With this characteristic, the piece is a source that will also contribute to toponomy as well as the cultural history of the city. This study examines the names of places in Gazzizâde Abdüllatif Efendi’s Hulâsatü’l-Vefeyât. About this, the copy recorded in Suleymaniye Library Esad Efendi no.2257 was taken into consideration. First, information about this piece was provided and then the names of places were determined, classified, presented on a table and the numerical values were evaluated. It was seen during the study that some place names in text were written in different ways although determined to meet the same place. For instance some names used Amuriyye, Bulunursa, Burusa, Şam-ı ‘Acem for the city of Bursa, Fenarí, Monla Fenarí Magallesi for the Fenari neighborhood; Cebel-i Keşíş, Cebel-i Ruhban for the Uludağ etc. These names are noted the different forms and usage count together in the table, but each form is not included to numeric values. It were subjected numerical evaluation, that was just considering to meet the place of today’s.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.