Bu makale; 1891-18914 yılları arası Osmanlı tömbeki ticareti bağlamında, tömbeki kaçakçılığı ve kaçak tömbeki tüketimini incelemeyi amaçlamaktadır. Makale; tarihsel materyallere dayalı olarak, hem kalitatif hem de kantitatif metotları kaçakçılık ve tüketim sorunsalını anlamak amacıyla kullanacaktır. Osmanlı yönetimi İran tömbekisinin Osmanlı topraklarına ithalat edilmesi, dağıtım ve satım imtiyazını Tömbeki Rejisi olarak bilinecek olan Tömbeki Şirketine (Société du Tombac) vermiştir. Ancak; Osmanlı İmparatorluğu ve Tömbeki Rejisi büyük bir kaçakçılık problemi ile karşılaşmışlardır. Makale; Osmanlı İmparatorluğu ve Tömbeki Rejisinin kaçakçılığı nasıl algıladığı ve kaçakçılıkla mücadele için hangi metotları geliştirdiklerini ortaya koymaya çalışacaktır. Dahası; Osmanlı sınırlarının ve sahillerinin uzunluğu nazara alınarak, kaçakçıların İran’dan Osmanlı topraklarına tömbekiyi nasıl kaçırdıkları anlaşılmaya çalışılacaktır. Buradan; Osmanlıların neden Tömbeki Rejisi tarafından ithal edilen tömbekiyi değil de kaçakçıların sattığı ürünü tükettikleri açıklanacaktır. Osmanlı yönetimi ve Tömbeki Rejisi kaçakçılık sorunsalını güvenlik açısından algılamışlardır. Bu bakış açısı ile kaçakçılığın Irak, Yemen, Hicaz ve Suriye bölgelere yayıldığını açıklamışlardır. Bundan dolayı kaçakçılığı çözmek için güvenlik politikaları takip etme yoluna gitmişlerdir. Diğer taraftan; Osmanlı Devleti ve Tömbeki Rejisinin gözetimine karşı kaçakçılar, hacı ve ziyaretçilerin görünümü ile kendilerini kamufle ederek hile taktiğini kullanmışlardır. Osmanlı tüketicileri rasyonel olarak kaçakçılar tarafından pazarlanan düşük fiyatlı tömbekiyi satın almayı seçmişlerdir. Osmanlı yönetimi kaçakçılığın temel nedeni olarak Tömbeki Rejisinin yüksek fiyat politikasını görmüştür. Rejiye göre ise; güvenlik yokluğundan kaynaklanan kaçakçılıktan Osmanlı yönetimi sorumluydu. Osmanlı yönetimi ve Tömbeki Rejisi güvenlik tedbirlerinin yanında Rejinin ithal ettiği tömbekiye talebi arttırmak için fiyat indirimine gitmişlerdir. Fakat; Reji ucuz kaçak tömbeki ile rekabet edemeyerek iflas ederek kredi ödemelerine mukabil Osmanlı Bankasına devredilmiştir. Banka Rejinin gelir ve giderleri arasında bir denge kurmak için sermaye artırımına gitmesine rağmen Reji borçlarını ödeyemeyerek 1914 yılında lağvedilmiştir.
This article aims to investigate tombeki smuggling and the consumption of smuggled tombeki within the framework of the Ottoman-Iranian tombeki trade between 1891-1914. It will adopt both qualitative and quantitative methods based on historical data so as to understand the issue of smuggling and consumption. The Ottoman Empire gave the concession for the importation, distribution, and selling of Iranian tombeki within Ottoman territory to Société du Tombac, known as the Tombeki Régie. However, the Empire and the Régie faced the problem of strong smuggling activities. This article will try to show how the Ottoman Empire and the Tombeki Régie detected the problem of smuggling and which methods they developed to struggle against it. Additionally, by taking the spatial extension of the Ottoman frontiers and coastlines into consideration, the article will seek to understand how smugglers took tombeki from Iran across the Ottoman borders. In the end, it will strive to explain why Ottoman consumers used the tombeki sold by smugglers instead of the commodity imported and marketed by the Tombeki Monopoly. Here, it will show that the consumption of smuggled tombeki was directly related to the prices of tombeki imported by the Régie. At this point, the article will endeavor to reveal the dichotomy between the viewpoint of the Ottoman government-the Régie and the attitude of consumers. By and large, the Ottoman governments and the Tombeki Monopoly understood the question of smuggling from the viewpoint of security. From this standpoint, they explained how smuggling spread over different provinces such as Iraq, Yemen, Hejaz, and Syria immediately after the signing of the tombeki concession. This was why they took security measures to prevent smuggling. On the other hand, smugglers used a tactic of deception, crossing the Ottoman borders by camouflaging themselves with the appearance of ordinary visitors and pilgrims against the surveillance of the Ottoman State and the Tombeki Régie. Ottoman consumers rationally chose to purchase low-priced smuggled tombeki marketed by smugglers. By fixing the prices of tombeki types in the convention of monopolization, both the Ottoman government and the Tombeki Régie had supposed that they would be able to sell the tombeki imported by the Régie highly priced within the limited region of monopolization. However, they saw that their supposition was without basis and began to discuss how they would be able to solve the issue of smuggling. According to the Ottoman government’s viewpoint, the Régie’s high price policy was the main reason for the smuggling, but the Régie argued that the government was responsible for the smuggling, which originated in a lack of security. The Régie and the government began to decrease prices of tombeki to increase the demand for the legally imported commodity, but they could not compete with cheap, smuggled tombeki. Thus, the Régie faced bankruptcy and was left by its owners to the Ottoman Bank due to its credit payments. The Bank increased its capital to provide a balance between its revenues and expenses. However, the Régie could not afford to pay its debts and was abolished in 1914.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.