Edebiyat, duygu ve düşüncelerin estetik kurallara uygunluk içinde orijinal bir dil aracılığıyla sözlü ya da yazılı olarak ifade edilmesiyle oluşmuştur. Genel anlamda edebiyatın da kendine mahsus ölçüt ve yöntemleri bulunmaktadır. Bu bağlamda edebiyat, bir bilim dalında olması gereken anlatma, anlama, analiz, elde edilen bilgileri sentezleme, yorumlama, değerlendirme, benzerleriyle mukayese etme gibi birbirini takip eden mantık aşamalarını teşekkül ettirmesiyle bir disiplin meydana getirmiştir. Diğer taraftan psikoloji ise özellikle insan davranışlarını, insanın duygusal ve zihinsel süreçlerini, buna bağlı olarak da davranışların altında yatan gerçek nedenleri araştıran, inceleyen ve yorumlayan bir bilim dalıdır. Bu yönüyle birbirini tamamlayan disiplinlerden olan edebiyat ve psikoloji, genel anlamda insan ve insanın iç dünyasıyla ilgilenmektedir. Her iki bilim dalı da çoğu zaman hayatı, toplumu ve insanı ayrıntılı bir şekilde ele alarak bunların karanlıkta kalan noktalarını aydınlatma amacı güder. Psikanaliz ise psikoloji bilimi çerçevesinde bir kuram olarak insan davranışlarının ne anlama geldiğini çözümlemeye ve zihinsel gelişimi öne çıkarmaya gayret eder. Psikanaliz kuramın temsilcisi olan Sigmund Freud, 1920’li yıllarda psikanalizin kendine mahsus bir bakış açısı olduğunu aynı zamanda da bir yorum sistemi olduğunu vurgulayarak zihinsel süreçleri psikolojik kurallarla yorumlamaya çalışır. Freud, hastaları üzerine uyguladığı psikoterapi tekniği olan psikanalizi Shakespeare, Goethe, Dostoyevski gibi sanatçıların eserlerine de uygulamıştır. Yapılan bu çalışmalar, psikanalitik edebiyat eleştirisinin ortaya çıkıp gelişmesini sağlamıştır. Freud’un öncülüğünü yaptığı psikanalizi Alfred Adler, Carl Gustav Jung, Jacques Lacan, Otto Rank gibi araştırmacılar genişletmiş, kendi kuramsal çalışmalarını yapmışlardır. Alfred Adler, Freud’un psikanalitik yaklaşımlarını farklı yorumlamış; içgüdülerin, çevre baskılarının, eğitimin insan için bir araç olduğunu, insanın bu araçları kullanarak bir yaşam planı oluşturabileceğini ileri sürmüştür. İnci Aral’ın Mor romanında bulunan kişilerin ruhsal yapılarının ortaya konması, anlaşılması ve yorumlanmasında Freud’un psikanalitik kuramından yararlanmakla birlikte daha çok Adler’in ileri sürdüğü kuram göz önünde bulundurulmuştur. Sözü edilen kuramda Adler’in bireyin duygu ve düşünce dünyasını çevresel faktörlerle birlikte ele aldığı görülmektedir. Bu bağlamda roman içerisinde öne çıkan kadın-erkek ilişkilerini önemli ölçüde belirleyen faktörün sadece ilişkiyi yaşayan bireylerin değil; aile ve diğer çevresel etkenler olduğu gerçeği üzerinde de durulmuştur. Belirtilen bu konular, Freud’un düşünce dünyasında tanımlanmamış gerçekliklere işaret ettiği düşünülen Adlerci bakış açısıyla bir bütünlük içinde analiz edilmiştir.
Literature was formed by expressing feelings and thoughts through an original language orallyor in writing in compliance with the rules of aesthetics. In general terms, the literature also has its own unique criteria and methods. In this context, literature occurred a discipline which should be in science with storytelling, comprehension, analysis, and synthesis by the obtained information, interpretation, evaluation, comparision with similars, formation of the consecutive logic stages. On the other hand, the psychology is a discipline that investigates, reviews and interprets of human behavior, especially, emotional and mental processes of man, consequently alsothe real reasons underlying the behavior. With this aspect of the disciplines literature and psychology that complement each other, are interested in the inner world of man and man in general. Both sciences handles most of the time life, society and people in detail, intend lighting their remains unknown. In the late 19th century, Freud applied Psychoanalysis to his patients with psychotherapy technique such artists Shakespeare, Goethe, Dostoyevsky applied on their works. These carried out studies have led to the emergence and development of the psychoanalytic criticism theory. With the leadership ofFreud Psychoanalysis has been expanded by researcherslike Alfred Adler, Carl Gustav Jung, Jacques Lacan, Otto Rank and they have made their theoretical works. Alfred Adler, interpreted differently by Freud's psychoanalytic approach; argued that the instincts, the social pressures and education aretools for people, people can create a life plan byusing these tools. In İnci Aral’s Purplenovel to put forward the psychological structures of the people, it has been benefited fromFreud's psychoanalytic approach and as well asAdler's psychoanalytic theory. According to the research Adler's thoughts are taken into consideration as it is no way to be neglected that i
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.