Edebiyat öğretmenliği, dergi yöneticiliği, ansiklopedi yazarlığı, gazetecilik ve televizyon programcılığı yapmış olan Mustafa Kutlu (1947 Erzincan-) 1968’de Hareket dergisinde çıkan “O” adlı öyküsünden beri tahkiyeli metinlerini yayımlamaktadır. Öykülerinin yanı sıra Kutlu’nun deneme ve inceleme çalışmaları da bulunmaktadır. 1999’dan itibaren her yıl bir uzun öykü yayımlayan Kutlu, 2015’te Tirende Bir Keman isimli eserini yayımlamıştır. Kapağında “Hikâye” ibaresi bulunan kitap, özünde bir “türkü roman” olarak kurgulanmıştır. Kutlu be eserinde toplum gerçeğine de İslami duyarlıkları ve kısmen toplumcu gerçekçi bir eda ile yaklaşmıştır. İslami duyarlıkla yazan öykücülerden Mustafa Kutlu, Tirende Bir Keman adlı eserinde Şark anlatı geleneği içindeki roman arayışını sürdürmüştür. Eserinin hem içeriğinde hem de kurmacasında türkü ve şarkılardan olabildiğince yararlanmıştır. Bu itibarla yazarın Tirende Bir Keman adlı eseri türü bakımından “türkü roman” olarak adlandırılabilir. Kutlu, bu eserinde 1950-1980 arası İslami duyarlıkla yazan öykücülerden Necip Fazıl Kısakürek, Sezai Karakoç, Şevket Bulut, Rasim Özdenören, Cahit Zarifoğlu, İsmail Kıllıoğlu, Durali Yılmaz, Ali Haydar Haksal, Hüseyin Su ve Ramazan Dikmen gibi isimlerden de kısmen ayrılmış; Anadolu-taşra hayatını şehir insanına/hayatına kıyasla yücelten gelenekçi anlayışa yeni bir bakış açısı getirmiştir. Yazar, üç kuşak müzisyen bir aileyi anlatının merkezine alarak okurlarını, gerek İstanbul bağlamında şehir gerçekleri ile gerekse Adana, Mersin, Antep ve ismi anılmayan küçük bir kent bağlamında taşranın gerçekleriyle yüzleştirmiştir.
Mustafa Kutlu (1947 Erzincan-) who has been studying as a Turkish-literature teacher, director of literature magazine, writer of encyclopedia, journalist and television programmer has published his firs story “O” on the magazine named Hareket in 1968. Kutlu has been publishing his long-stories hitherto. In addition he has been publishing essays and reviews. He has been publishing a long-story every year since 1999. Kutlu has published Tirende Bir Keman (A Violin in Train) in 2015. There is word “Story” on the cover of that book. However this book can accept a novel because it has been edited as a ballad-novel. Kutlu has taken hand social truths both in terms of Islamic sensitivity and particularly in social realism. Story-teller Mustafa Kutlu who writes on İslamic sentiment has maintained searching novel kind in Oriental narrative tradition at his work named Tirende Bir Keman. Kutlu has benefited from songs and folk-songs both in fiction and the content in his text. Therefore his text Tirende Bir Keman could be named as “ballad novel” in terms of its gender. Kutlu has partially deviated from storytellers between 1950-1980 had wrote in Islamic sentiment as Necip Fazıl Kısakürek, Sezai Karakoç, Şevket Bulut, Rasim Özdenören, Cahit Zarifoğlu, İsmail Kıllıoğlu, Durali Yılmaz, Ali Haydar Haksal, Hüseyin Su and Ramazan Dikmen. Kutlu has brought a new perspective to the traditional comprehension that had glorified Anatolian / provincial human contrary to the life of the city people. Author has confronted his readers to the truths in the context of both Istanbul and provincials as Adana, Mersin, Gaziantep and a no-named small town, taking three generations of a family of musicians to the center of theirs narration. Mustafa Kutlu’s approach to Turkish novel history likes Ahmet Hamdi Tanpnınar’s approach. Kutlu accepts Turkish novel history as a journey to westernization. He takes hand this issue in regard to changing civilization. However he believes that a forced changing like this is impossible in context of Islamic tradition. Kutlu warns us that nowadays the literature has become consumption merchandise on all over the world in which the capitalism had become unique ruling except from some real reader end writer. (Kutlu, 2002: 736, 737) Kutlu has continued his novel render search in the oriental narrative context with his new book Tirende Bir Keman which we introduced it as a ballad-novel. The narrator of this book gives information about each song and composer in question by every suite situation or folk-songs that come remind. The first song said in the story is “Canımın yoldaşı ol gönlüme bin neş’e bırak/ Be my soul’s fellow traveler; leave in my heart a merriment” (Uşşak melody-by Şükrü Tunar), the second song is belongs Hacı Arif Bey that begins with words “Olmaz ilaç sine-i sad-pâreme / Çare bulunmaz bilirim yâreme—There is no any medicine for my chest
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.