Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na göre “gönüllülük” kavramı; bir insanın maddi karşılık beklemeden yakın çevresi dışındaki bireylerin yaşam kalitesini yükseltmek ve genel olarak toplum yararına olduğu düşünülen bir hedefe ulaşmak için bir toplumsal girişime ya da sivil toplum örgütü bünyesindeki etkinliklere destek olmasıdır. Ancak gönüllülük konusunda ülkelere, toplumlara, kişilere, kurum ya da kuruluşlara göre farklı tanımların yapılması da mümkündür. Önceleri sadece sosyal yardımlaşma ve dayanışma faaliyetleri olarak algılanan gönüllülük bugün gelinen noktada bu algının çok ötesine geçmiştir. 21. yüzyılda gönüllülük toplumsal kalkınmanın yanı sıra sürdürülebilir gelişmeye ve insani kalkınmaya da büyük katkı sağlamaktadır. Gönüllülük artık toplumsal ve insani kalkınmanın yanı sıra sürdürülebilir gelişmenin ve sosyal refah sistemlerinin de merkezinde yer almaktadır. Gönüllük kalkınma süreçlerine katkıda bulunduğu gibi bu kalkınma süreçlerinden de zamanla etkilenmektedir. Kalkınma kavramı ise ilk önceleri sadece ekonomik gelişme olarak tanımlanırken; günümüzde ekonomik gelişmenin yanı sıra sosyal gelişmeyi de içine alan bir tanım yapılmaktadır. Bu yüzden bu çalışmada toplum kalkınması sadece ekonomik açıdan değil; sosyal gelişme açısından da değerlendirilmektedir. Türkiye’de 1990 ile 2000’li yıllar arasında gelişen neo-liberal politikalar neticesinde oluşan post modern toplum yapısında başta çocuklar ve gençler olmak üzere yoksullar, engelliler, kadınlar ve aileler için yeni hizmetlere ihtiyaç duyulmaya başlanmıştır. Bu dönemde ihtiyaç sahiplerine yönelik tüm resmi yardım faaliyetleri 1983 yılında kurulan Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) tarafından sağlanmaktadır. Fakat uygulama sırasında ortaya çıkan bazı eksiklikler toplumsal ve kamusal alandaki bu yardımların bir bakanlığın kontrolünde yürütülmesi fikrinin oluşmasına yol açmıştır. Bu doğrultuda 8 Haziran 2011 tarihinde yayınlanan kanun hükmünde kararname ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nun yerine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kurulmuştur. Bakanlık kuruluşundan itibaren ülke genelinde sosyal sorunlara yönelik çeşitli projeler hazırlamış ve hayata geçirmiştir. “Toplum Kalkınmasında Gönül Elçileri Projesi” de 2012 yılında Bakanlık tarafından bu amaç doğrultusunda hayata geçirilen bir projedir. Tam olarak 2012 yılı Aralık ayında başlayan bu proje için Bakanlık tarafından iki yıllık bir iş planı hazırlanmıştır. İlk yılı kapsayan iş planı “çocuk konuları” üzerinde yoğunlaşırken; ikinci yılı kapsayan ikinci iş planı da “kadın konuları” üzerine yoğunlaşmaktadır. Bu çalışmada “Toplum Kalkınmasında Gönül Elçileri Projesi”nden yola çıkılarak Türkiye’nin gönüllülük algısı değerlendirilecektir.
Voluntariness which has been perceived as social cooperation and solidarity at first has transcended that perception today. In the 21st century, voluntariness is contributing a lot to humanitarian progress and sustainable development as well as community development. Therefore, firstly a commonly accepted definition of voluntariness is required in order to completely benefit from the advantages provided by the notion of voluntariness. It is possible to make various definitions of voluntariness depending on countries, societies, people, institutions, and organizations. However, the term humanitarianism which underlies voluntariness is not to be ignored in the definitions. According to the Ministry of Family and Social Policies, the term voluntariness is defined as a person’s support to a social endeavor or activities of a non-governmental organization without being paid in order to increase the standard of living of the people excluding inner circle and reach a goal considered as benefit of society. Hereafter the term voluntariness is the center of sustainable development and social welfare systems in addition to community and humanitarian development. Voluntariness is contributing to these development processes as well as being influenced by them. While the term development was defined only in terms of economy at first, today’s definition includes both economic and social development. Accordingly, community development is considered in terms of social development. Hence, while defining community development a set of variables have to be taken into consideration. According to United Nations, community development is a process in which various groups and state works collectively. In other words, community development is a process in which endeavors of small communities aiming to improve their social and cultural conditions and endeavors of the state are combined in order to merge small communities fully and contribute to their national development endeavors (Geray, 1991:101-104). For community development aforementioned local communities’ voluntary endeavors should be supported by state. Therefore, community development could be defined as a two dimensional notion; one is based on society and the other is on state. In that notion state is a system with its own dynamics and at one point without society’s support and participation this system could run. The society is a set of relations having its own system but requires state’s support to be able to develop. In Turkey, between the years 1990 and 2000 a new system emerged as a result of the neo-liberal politics and new services particularly for children, the young, the poor, the disabled, women, and families were required. In that period all the official reliefs were provided by Turkish Social Service and Children Protection Institution (TSSCPI) founded in 1983. However, some of the deficiencies in applications led the idea of conducting relief operations in social and public spheres under the control of a ministry. Accordingly, on June 8th 2011 Turkish Social Service and Children Protection Institution were replaced with Ministry of Family and Social Policies. Since the ministry was founded it has conducted various national projects on social problems. “The Voluntary Ambassadors Project on Community Development” was launched by the Ministry 2012 is one of those projects. For this project launched in December in 2012, the Ministry prepared a two-year action plan. The first year of the action plan was on children issues while the second year was focused on women issues. Yet, at the beginning of the year 2015 the Project is predicted to be continued for a while. This projects aims to raise awareness and popularity of voluntariness in society, and strengthen human resource which can help contribute community development. The Project has five different titles as follow: Child (Foster family service), Empowering Women (In-service training for w
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.