Osmanlı Devleti, İslam’ın doğup büyüdüğü, Hz. Peygamber’in hayatını geçirdiği yer olan Mekke ve Medine’ye ayrı bir önem vermiştir. Osmanlı Padişahları Yavuz Sultan Selim’den itibaren İslam âleminin manevi olarak liderliğini üstlenmişlerdir. Mekke ve Medine’ye hürmetlerinden dolayı kendilerine “Hâdimü’l-Haremeyni’ş-Şerîfeyn” yani “Mekke ve Medine’nin Hizmetçisi” unvanı verilmiştir. Osmanlılar bu bölgelere, sadece dini anlamda değil, aynı zamanda sosyal hizmetler götürme anlamında da çok büyük değer vermişlerdir. Osmanlılar, Haremeyn ahalisine maddi yardım ve mürettebat gibi birçok tahsisat göndermenin yanı sıra; hac yollarının güvenliği, su havuzlarının yapımı, bakımı ve korunması, Kâbe’nin imarı, Mescid-i Haram’ın yeniden düzenlenmesi ve daha pek çok mesele ile meşgul olmuş, bu yolda pek çok fedakârlığa katlanmışlardır. Ayrıca, çeşmeler, han ve hamamların inşası, demiryolları projesi gibi başta bayındırlık faaliyetleri olmak üzere, kurmuş oldukları vakıflar yoluyla da Hac için gelen kimselere ve bölge halkına birçok yardımda bulunmuşlardır. Bunun yanında, Hicaz su yolları projesi gibi, temizlik ve sağlık kurumları oluşturarak hacıların ve Mekke halkının sağlığını koruma hedeflenmiş ve birtakım bulaşıcı ve salgın hastalıklara karşı karantina teşkilatı kurulmuştur. Birtakım medreseler inşa ederek eğitim faaliyetlerini de ihmal etmemişlerdir. Sosyal yardımlar bağlamında Osmanlılar, fakir hacılar ve kimsesizler için misafirhaneler kurarak, burada bölge insanının ihtiyaçlarını gidermeye çalışmışlardır. Yavuz Sultan Selim, Yıldırım Bayezid ve Çelebi Mehmed dönemlerinden itibaren Osmanlılar, Mekke ve Medine’ye adına “Surre” denilen bir yardım paketini her yıl düzenli olarak göndermişlerdir.
The Ottoman Empire, has a special importance Mecca and Medina where Islam born and grow up, The Prophet Muhammed spent his life. The Ottoman Sultans has undertake the spiritual leadership of the Islamic world from Yavuz Sultan Selim. They are called “Hâdimü'l-Haremeyni'ş-Şerîfeyn” which means “servant of Mecca and Medina” because of their respect to Mecca and Medina. Ottomans gave great value to these regions not only religious but also in terms of bringing social services. Ottomans, have sent to Haremeyn many allowances as financial aid and crew. Also, Ottamans has been involved with the construction of the Kaaba, the reorganization of Masjid al-Haram and many more issues; they have endured many sacrifices for sevices to Harameyn. In addition, they built mainly such as the inn and bath-fountains, railways and public works projects. Also, they have aid to the people coming for Hajj through their foundation. In addition, by establishing institution of cleaning and health such as the Hijaz waterways, targeted to protect the health of pilgrims and people of Mecca and quarantine agency has been established against some contagious and infectious diseases. Building a number of madrasas were not also neglect training activities. Ottomans, in the context of social assistance, establishing inns for poor pilgrims and forlorn, tried to resolve the needs of people. Since the period of Yavuz Sultan Selim, Yıldırım Bayezid and Çelebi Mehmed, Ottomans have regularly sent an aid package called “Surra” to Mecca and Medina every year.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.