II. Abdullah Han Özelinde Şeybanî Hanlığında Şehzadelik Kurumu

Author:

Number of pages:
183-200
Language:
Year-Number:
2015-Volume 10 Issue 5

Toplumların devlet olma sürecinde güçlü, savaşçı, ileri görüşlü, bilgin kısacası her bakımdan maharetli bir liderin varlığı önemlidir. En eski tarihlerden itibaren Türk devlet anlayışında lider olacak kişiye Tanrı’nın bazı nitelikler bahşettiği ve bu niteliklerin bebeklik çağından itibaren fark edilebildiği inancı hakimdir. Bu nitelikler bireyin yetiştirilme sürecinde eğitimin devreye girmesiyle daha da güçlendirilmektedir. Aynı anlayışın 1500 yılında Maveraünnehir bölgesinde kurulan “Şibanî Hanlığı” devletinde de hakim olduğunu görmekteyiz. Buradan hareketle mevcut çalışmada devletin Muhammed Şibanî Han’dan sonra en güçlü lideri olarak kabul edilen II. Abdullah Han’ın nezdinde Şibanî hanedan üyelerinin çocukluk yılları, eğitim süreci ve yönetici kisvesiyle geleceğe nasıl hazırlandıkları incelenecek ve bu vesileyle 16. yüzyıl Türkistan idarecilerinin liderlik özellikleri tartışılacaktır. Yapılan incelemeler neticesinde doğrudan bu konuyu ele alan herhangi bir çalışmaya tesadüf edilmemiştir. Bu noktada Şibanî şehzadelerine mahsus makamı tasvirde Şibanîler ve Astrahanîler devri yerli vakayinamelerden büyük oranda istifade edilmiştir. Aynı zamanda Şibanîlere çağdaş olup devlet olma sürecinde aynı kaynaklardan beslenen Babür, Osmanlı ve Safevî Devletleri’nin hanedan aile anlayışını ve yönetim sistemini konu alan çalışmalardan yararlanılmıştır. Netice itibariyle hanedan ailenin ortak mülkü olarak görülen Şibanî Hanlığı’nın bu anlayış çerçevesinde geliştirilmiş bir yönetim sistemine sahip olduğu görülmüştür. Bu sistem içerisinde şehzadeler, Şibanî hanedan ailenin ve yönetici kadronun önemli unsurlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Aynı zamanda “Sultan” unvanıyla yönetici kadro içerisinde ikinci sırada yer almakta ve devletin güçlü olduğu dönemlerde merkeze bağlı kalmak suretiyle hâkimiyetindeki coğrafyayı federe bir şekilde yönetmektedirler. Şehzadelerin doğumuyla birlikte elde ettiği bu sorumluluğa ilaveten devletin meşru varisi oldukları da bir gerçektir. Yapılan incelemeler neticesinde şehzadelere tahsis edilen bu yetkiler dolayısıyla hanedan mensuplarının, aileye yeni katılan erkek üyeleri en iyi şekilde yetiştirmeği ve yönetim becerisi kazandırmayı hedeflediklerini görmekteyiz.

Keywords


It is important that communities have a powerful, warrior and forward-looking leader in the process of becoming state. From the earliest times, in the Turkish statehood understanding there has been a dominating belief that the God grants some qualifications to the future leaders of the society which can be realized since the childhood. We are witnessing that this understanding also dominates in the Shibanid Khanate founded in the Transoxiana, in the year 1500. In this study from this perspective the childhood years and the educations of the members of the Shibanid dynasty, their upbringing will be explained. Upon this qualifications of leaders who administered Turkestan in 16th century will be discussed. All this matters will be stated on the instance of Abdullah Khan II who was claimed as the most powerful leader of khanate after the reign of Muhammad Shibani Khan. In result of researchs it could not be found to any working examined directly this subject. In this study while it is described the principality institution of Shibanid Dynasty was utilized from native chronics of Shibanids and Ashtarkhanids periods. Additionally it used some works that was examined on the dynastic conception and administration systems of Ottoman, Babur and Safavid States that they were fed from the same sources with Shibanid Dynasty. In 1500s of years Shibanid State shaped with the traditions of turk-moghul and the laws of Islam. This information takes part very clearly in Divan of Shibani Khan founding the Shibanid State. Shibani Khan says in his Divan “I am the servant of God. By birth I am from the house of Chingiz”. With these words he has claimed to Islam and Chingis’ heritage. It is seemed that Shibanid state was the collective property of the dynastic family. “Sovereign Partnership” understanding is emerged as sharing of the economic sources or the land in the periods of the most powerful of the state. Political and economic structure of the state was

Keywords

Article Statistics

Number of reads 1,007
Number of downloads 443

Share

Journal of Turkish Studies
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.