Deyimler, Türkçe Sözlük’teki tanımıyla genellikle gerçek anlamından az çok ayrı, ilgi çekici bir anlam taşıyan kalıplaşmış söz öbekleridir. Genellikle mecaz anlam ifade etmeleri, kalıplaşmış olmalarıyla birlikte anlatım güzelliği açısından da çok önemli bir yere sahiptirler. Bu özellikleri deyimlerin eskiden beri vazgeçilmez anlatım unsurları olarak kullanılmalarını sağlamıştır. Ancak bu anlatım güzelliğini ortaya çıkarmak için onların kendilerine has özellikler taşıdığını unutmadan değerlendirme yapmalıyız. Deyimleri oluşturan kelimelerin yerine eş anlamlılarını bile kullanmak mümkün değildir. Kalıplaşmış olan bu kelime gruplarını ancak bir bütünlük içinde ve herhangi bir kelimesini değiştirmeden anlam vermek suretiyle değerlendirirsek o zaman incelediğimiz metni daha doğru anlamış ve yorumlamış oluruz. Deyimleri oluşturan kelimeleri ayrı ayrı düşündüğümüz zaman şüphesiz bu anlamlar ortaya çıkmayacak, metinleri yanlış veya eksik yorumlamamız kaçınılmaz olacaktır. Edebi metinlerde deyimler, vazgeçilmez bir anlatım güzelliği olarak eskiden beri kullanılmaktadır. Biz de yüzyıllar öncesinden günümüze ulaşan bu anlatım harikalarından bir kısmına değinip bunları araştırmacıların dikkatine sunmak istedik. Bunun için anlatım harikaları olarak vasıflandırdığımız deyimleri çokça barındıran, XVI. yüzyılda tercüme edilmiş, Cevahirü’l-Ahbar fi Hasayili’l-Ahyar adlı yazma eseri seçtik. Tercüme olan bu eser, mensur Yusuf kıssası ile manzum dinî hikayelerden oluşmaktadır. Çalışmamızda, bu eserde geçen deyimleri Türk Dil Kurumu’nun çıkardığı Güncel Türkçe Sözlük’teki deyimlerle şekil ve anlam bakımından karşılaştırdık. Bu karşılaştırma sonucunda makale konumuzun sınırını “sözlükteki deyimlerle anlam bakımından örtüşen deyimler” olarak belirledik.
According to the definition of Turkish Dictionary, idioms are stereotyped phrases signifying a quite interesting, different meaning. They are generally stereotyped and have figurative meanings, along with occupying an important place in terms of making influential expressions. These features led them to be used as the indispensable, longstanding elements of expression. However, we should evaluate them without forgetting they have specific features, to be able to make influential expressions. It is not possible even to use their synonyms instead of the words forming the idioms. Only if we evaluate these stereotyped phrases by considering them as a whole and without changing any of its words then can we understand and interpret the text more accurately. When we consider the words forming the idioms separately, these words surely will not infer anything and it will be inevitable to misinterpret the texts. In literary texts idioms have been used for enriching the expressions since the times immemorial. By mentioning a part of these extant expression wonders, we wanted to present them to the regards of researchers. Thus, we chose the manuscript named Cevahirü’l-Ahbar fi Hasayili’l-Ahyar translated in the XVI. Century because it includes an enormous amount of the idioms we described as expression wonders. The translated manuscript consists of the prose of Yusuf’s parable and some poetic tracts. In our work, we compared the idioms in the book with the ones in Turkish Language Society’s Contemporary Turkish Dictionary in terms of morphology and meaning. As a result of the comparison, we determined the subject limit of our article as “the idioms corresponding to the idioms in the dictionary in terms of meaning.”
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.