Monoteist inanca sahip bir toplum olarak Yahudiler asırlar boyunca İslâmiyet’in hâkim olduğu topraklarda huzur ve barış içerisinde yaşamışlardır. Kendilerine sağlanan müsamaha ile İslâm devletlerinin bireyleri olarak her türlü alanda faaliyet göstermişlerdir. X. yüzyıl İslâm toplumunda yaşamış olan Saadia Gaon, Ortaçağ Yahudi düşünce dünyasının ileri gelen en önemli âlimlerindendir. O, hem dînî hem de edebî ilimler sahasında yazmış olduğu onlarca eseri ile yetkinliğini göstermiş bir otoriteydi. Bu yetkinliğini Talmud akademisi başkanlığıyla taçlandırmış, hem kendi döneminde insanlara yol göstermiş hem de yazdığı eserlerle sonraki dönemlere ışık tutmuştur. Başyapıtı Kitâbu’l Emânât ve’l ‘İtikâdât ile Yahudi imanına esas olan hususların rasyonel ayaklarını belirlemeye çalışmış, vahiy ile aklın uyumu üzerinde durmuştur. Yahudiliğin yazılı ve sözlü kaynaklarının aklî temellerini oluşturmaya çalışmıştır. İnananların kalplerindeki şüpheleri dağıtmak ve karşıt görüşleri çürütmek için zorunlu gördüğü bu çalışmayı dînî bir vecîbe olarak algılamıştır. Yahudi düşünce dünyasında ilk defa görülen bu çaba O’na Ortaçağ Yahudi Felsefesinin Babası ünvanını getirmiştir. Ayrıca, Rabbânî Yahudiliğin savunucusu olarak, Tanah ve Talmud’un güvenilir kaynaklar olarak kabul edilmesinin gerekliliği üzerinde durmuş ve farklı dinlerdeki karşıt görüşlerle ve Karaîm mezhebiyle mücadele etmiştir. Araştırmamızın ana ekseni, gerçekleştirdiği tüm faaliyetlerle Rabbânî Yahudilik anlayışında önemli bir noktada duran Saadia Gaon ve O’nun Arapça Tevrat tercüme ve tefsiridir. Çalışmada ilk olarak Saadia Gaon’un hayatı incelenmiştir. Ardından eserleri hakkında kısaca bilgi verilmiş, Arapça Tevrat tercüme ve tefsirinin özellikleri üzerinde durulmuştur. Sonuç bölümünde ise genel bir değerlendirme yapılmıştır.
The Jews, as a monotheistic society, have lived in peace and security in the Muslim territory for centuries. Within the tolerant athmosphere they were active in any area as members of Islamic states. Saadia Gaon, who lived in the Islamic society in the 10th century, was one of the most important scholars of Jewish thought at the Middle Ages. He was an authority in both discipline of religion and literature by showing his competency through his dozens of works. He crowned his competency by becoming the president of the Talmud academy, guided the people in his time and also enlighted the next generation with his works. He tried to identify the rational basis of the essentials of the Jewish faith in his masterpiece Kitâbu’l Emânât ve’l ‘İtikâdât and explored the consistency between the revelation and the reason.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.