18. Yüzyıl Aydınlanma düşüncesi çoğunlukla rasyonalizmin yaygın ve hakim felsefe olduğu bir dönem olarak kategorize edilmiştir. Aydınlanmanın rasyonalizm ve akıl üzerinden okunması Aydınlanmayı din-karşıtı bir konuma indirgemiştir. Özellikle modernite ve sekülerleşme üzerinden yapılan analizlerle Aydınlanma düşüncesinde ve sosyal tarihinde bu din-karşıtı unsurun bulunması amaçlanmıştır. Böylelikle rasyonalizm-akıl ile din arasında bir karşıtlık olduğu anlatısı inşa edilmiştir. Oysa ki, Batı tarihinde rasyonalizm ortaçağlardan itibaren din içerisinde zemin bulmuş bir felsefedir. Aydınlanma çağında da, rasyonalizm dini çevrelerde savunulmaya devam etmiş, akıl ve vahiy arasında bir denge veya sentez kurulmaya çalışılmıştır. Diğer taraftan, rasyonalizm ve akıl çağı nosyonları Aydınlanma çağında görülebilecek tek felsefe değildir. Daha çok Britanya’da hakim olan ampirizm en az rasyonalizm kadar Aydınlanma yüzyılını temsil eden bir felsefedir. Aynı şekilde farklı Aydınlanma gelenekleri üzerine yapılan araştırmalarla Aydınlanmanın akıl çağı olduğu kadar duygu çağı olarak ta tanımlanması artık kabul edilir hale gelmiştir. Bu nedenle Aydınlanmanın rasyonalizm ve akıl üzerinden kolayca din karşıtı olarak analiz edilmesi yerine daha detaylı analizlerle Aydınlanma ve bunun üzerinden de modernite ve din ilişkisinin yeniden düşünülmesi gerekmektedir.
Eighteenth-century Enlightenment thinking have been mainly categorized as a age in which rationalism was a widespread and dominant philosophy. To see Enlightenment in terms of rationalism and reason reduced Enlightenment to an anti-religious position. Especially researchers of modernity and secularization aimed to find anti-religious perspectives in the Enlightenment thought and social history. That built the discourse that there was an enmity between rationalism-reason and religion. However, rationalism has had roots within religion in the Western history since Middle Ages. Also, in the Enlightenment age rationalism was defended at religious circles and it was tried to find a balance or synthesis between reason and revelation. At the other hand, the notions of rationalism and the age of reason was not single one philosophy than could be seen in the Enlightenment age. In that period empiricism was also dominant in Britain and challenged rationalism. At the meantime, researches about various Enlightenment traditions made it possible to define Enlightenment as an age of sentiment. Because of that in spite of analyzing Enlightenment as a rationalist and age of reason against religion we need to rethink the relationship between Enlightenment/modernity and religion with more detailed analyses.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.