Bu makalede Ebu’l-Hasan el-Harakânî’nin “emr-i bi’l- ma’ruf ve nehy-i ‘ani’l- münker” anlayışı değerlendirilmiştir. el-Harakânî, Kur’ân-ı Kerim ve Sahih Sünnet’i çok iyi bilen ve seçkin sahâbe’nin yolundan giden bir âlim olarak toplumda gördüğü yanlışlara kayıtsız kalmamış, bunları eleştirmiş, eliyle ve diliyle bunları düzeltmek için çaba sarf etmiştir. O, bazı idarecilerin, sözde âlim ve sûfîlerin hatalarını görmezlikten gelmemiş, sorumluları ikaz etmiş ve bunu yaparken da bazen üslubunu sertleştirmiştir. el-Harakânî, tenkit ettiği kimselerden gelebilecek tepkilerden asla çekinmemiş, kınayabileceklerin kınamalarına aldırmadan hakkı söylemiş ve savunmuştur. O, hayatı boyunca “iyiliğin/ adaletin desteklenmesi ve zulmün/ kötülüğün engellenmesi” için mücadele etmiştir. Kendisini ziyarete gelenlere ve talebelerine de bu düşüncelerini aktarmış, her zaman iyilik yapmalarını, haktan ve adaletten ayrılmamalarını tembihlemiştir. el-Harakânî, bir kenara çekilip toplumdan uzaklaşmamış, sürekli civanmertlerinin eğitimiyle ilgilenmiş, hayat boyu öğrenmeden yana olmuş ve insanın eğitilmesi hizmetini en önemli faaliyetlerden biri olarak değerlendirmiştir. Zira o, “iyiliği emir, kötülüğü nehiy” vazifesini yapacak kimselerin çok iyi yetiştirilmeleri gerektiğine canı gönülden inanmıştır. Bu nedenledir ki el-Harakânî, dergâhına gelen ziyaretçilere İslâm’ı anlatmış, Allah sevgisini onların kalplerine yerleştirmeye çalışmış ve talebelerini de insan-ı kâmil olmalarını yönünde motive edip cesaretlendirmiştir. el-Harakânî’nin bütün bunları yaparken ki amacı, “müritlerinin sayısını artırıp onların çokluğuyla övünmek ve nüfuz alanını genişletmek” değil, sadece Rabb’in rızasını kazanmak olmuştur.
Abu'l-Hasan al-Kharakani is a great Turkish-Islamic scholar who accessed high moral authority by following Prophet and his Companions, educated thousands of students in his Dergâh, filled with faith,
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.