Bir Senkretizm Örneği Olarak Sinop’ta Helesa Geleneği Ve Mitik Nitelikleri

Author:

Number of pages:
349-362
Language:
Year-Number:
2015-Volume 10 Issue 4

Kültürel yapı içerisinde ortaya çıkan tüm organizasyonlar belli gereksinimleri karşılamak üzere var olurlar. Herhangi bir kültürel gereksinime karşılık vermeyenler ise ya yok olur ya da biçim değiştirerek yeni oluşumların içerisinde yer alırlar. Mitik anlatılar için aynı şeyleri söylemek mümkündür. İlkel insanların inanma ihtiyacını karşılayan, buna bağlı olarak toplumsal düzenin korunmasını ve sürekliliğini gerçekleştirebilen mitik anlatılar ve buna bağlı ritüelistik uygulamalar, bugünkü törenler şenlikler, festivaller ya da çeşitli oyunlar içerisinde varlıklarını sürdürmeye devam etmektedirler. Değişen inanç sistemleri yahut yeni kabul edilen dinler, eski ilkel döneme ait inançları terk etmeyi gerekli kılar. Fakat kültürel değişimler hızla ve birden bire gerçekleşemediklerinden geçmişte var olan ile yeni olan birlikte yaşamaya devam eder. Uzun bir süreçten sonra baskın olan kültürel yapı diğerine hakim olur. Bu dönüşüm sürecinde senkretik oluşumlarla karşılamak mümkündür. Eskiye ait kültürel ögeler inanışlar gelenekler yeni dinin gerekleriyle ters düşmedikçe yeni dinsel yaşam içerisinde özümsenir, kabul edilir. Sinop’ta geleneksel olarak yapılan Helesa/ Sellim töreni özü itibariyle mitik özellikler taşıyan ritüelistik bir uygulamadır. İlkel dönemlerin tufan ve bollukla ilgili anlatı ve uygulamalarıyla örtüşen nitelikleri bulunmaktadır. İslamiyet öncesi Türklerde, Anadolu’da çok eskiden beri devam ettirilen tufan mitlerinin ve bolluk ritüellerinin İslamiyetle birleşmiş senkretik bir örneğidir. Ramazan ayının onbeşinden itibaren iftardan sonra gerçekleştirilen tören, ramazan davulcularının mani söyleme ve bahşiş toplama işlevlerini de yüklenerek ramazan eğlencesi olarak sürdürülmektedir. Tüm dünyada olduğu gibi Türklerde de kökleri çok eskilere uzanan , çeşitli evrelerden geçerek yeni anlamlar kazanan, farklı adlar alan işlevsel uygulamalar vardır. Bunlardan biri Sinop’ta uzun yıllardan beri devam edegelen “Helesa”/ “Sellime Çıkma” geleneğidir. Burada üzerinde durulmak istenen konu Helesa geleneğinin ne tür mitik ögeler üzerine inşa edildiğini ortaya koyma denemesidir. Eski Türk inanç sistemi içerisinde dünyanın yaratılışına dair anlatılar çeşitli araştırmacılar tarafından tespit edilmiş ve değerlendirilmiştir(1). Bugün gündelik yaşamın içerisinde var olan birçok uygulamanın temelinde bir tufanın hikayesi olan mitlerin izleri görülmektedir. Sinop’ta yaşatılan bir geleneksel tören olan “Helesa”, diğer adıyla “Sellim” özü itibariyle tufan mitinin yeniden üretimidir. Bu yazıda Helesa töreninin öncelikle mitolojik kaynağı belirlenmeye çalışılacak daha sonra Türk sosyo-kültürel yapısı ve inanç sistemi içerisinde aldığı yeni şekiller üzerinde durulacaktır. “Helesa” – “Sellim”’in senkretik niteliği belirlenerek sosyal yaşam içinde kazandığı anlam ve fonksiyon değerlendirilecektir. Tufan mitleri mevsimlik törenlerin ya da başka deyişle yeni yıl törenlerinin makro kosmik örneğidir (Eliade, 1994: 61). Bu nedenle daha büyük bir çerçeveden bakıldığında helesa töreni tufan miti çerçevesinde ele alınıp mevsimlik bereket törenleri olarak incelenebilecek bir rütüeldir. Hemen hemen tüm dünya mitlerinde var olan tufan olayı, yaratılışın ve bunun sürekliliğinin bir aşamasıdır. Tufan mitleri kaostan kosmosa geçişi simgelemektedir. Mircae Eliade’ye göre kötülüklerin ve günahların arttığı kaosta Tanrı, insanları cezalandırır, yer yüzünü sularla kaplar. Onun elçilerinden biri bir gemi yapar hayvan ve bitkilerden gemiye alır böylece türlerin devamı sağlanmış olur. Yaratılış yeniden gerçekleştirilmiş olur( Eliade, 2001:77). Bu nitelikleriyle tufan miti dünyada yeniden hayatın başlangıcına referans etmekte, buna bağlı olarak düzenin korunmasına yönelik bolluğun bereketin artması için bir takım uygulamalar gerçekleştirilmektedir. Bu bağlamda Sinop’ta gemiciler tufana ve sonrasındaki bereketin artması beklentisine yönelik uygulamaları Helesa töreni ile gerçekleştirmektedirler. Helesa, tufan miti ile yeni yıl mitinin ve buna bağlı

Keywords


All organizations emerging in cultural structure exist in order to meet certain requirements. Those which cannot respond to any cultural requirement are either eliminated or they change their form and become a part of another formation. It is possible to say the same thing for mythic narratives. Mythic narratives and related ritualistic practices which met the need to believe of primitive civilizations and therefore ensured the continuity and preservation of their social order continue their presence in today’s ceremonies, festivals or various games. Changing belief systems or newly adopted religions require abandoning the beliefs of the ancient primitive era. But, as cultural changes do occur rapidly and suddenly; the one which was in the past continues to live together with the new one. The dominant cultural structure dominates the other after a long process. It is possible to meet with syncretic formations in this transformation process. Old cultural elements, beliefs and traditions are accepted and assimilated in the new religious life unless they are not contrary to the requirements of the new religion. The traditional Helesa/Sellim ceremony organized in Sinop is a ritualistic ceremony which includes essential mythical features. It includes some features which coincide with narratives and practices about floods and abundances of primitive eras. It is a syncretic example which unifies the Islam with the myths of floods and the rituals of abundance that Pre-Islamic Turks were practicing since time immemorial in Anatolia. The ceremony is held starting from the fifteenth day of Ramadan and it is performed as a Ramadan entertainment where drummer’s of Ramadan start to sing “Mâni” (Turkish folk song) and they collect tips after “iftar” (evening meal during Ramadan). Various researches found some narratives about the world’s creation in old Turkish belief system and they interpreted such narratives. Many practices of today’s daily life are based on the myths about a flood narration. The “Helesa” aka.“Sellim” ceremony –which is revived in Sinop- is basically a re-fabrication of the flood myth. In this article, it is tried to be identified the main mythological source of Helesa Ceremony and it is emphasized the shapes that it took in the Turkish socio-cultural structure and belief system. The syncretic nature of "Helesa" - "Sell my" is determined and its meaning and function in social life is evaluated. Flood myths are examples of macro-cosmic seasonal events aka. new-year ceremonies. Therefore, when it is considered from a larger perspective, Helesa ceremony is a ritual which can be surveyed as seasonal abundance ceremony and can be dealt together food myth. Flood myth exists in almost all the myths of the world and it is a stage of creation and continuity. Flood myths represent the transition from chaos to cosmos. In the chaos where evil and sin were increased, God punishes to humans and fills the earth with water. One of his messengers builds a ship and takes all animals and plants on the ship. Thus, he ensures the continuation of the species. Therefore the creation was made once again. This way, the flood myth both narrates the destruction and also refers the recommencement of life in the world; it is also made some practices in order to increase to abundance and fertility for the protection of the order accordingly. In this context, Helesa Ceremonies of Sinop are held with the practices which reflect the expectations of sailors about the flood and the following abundance. Helesa is an integrated form of flood myth, new-year myth and the associated seasonal ceremonies. As it is known, when Turks accepted to Islam; they encountered with a new culture. It is not possible to eliminate completely to an existing culture and to replace it with a totally new culture; it requires a process. The practices of the old culture and the old belief are integrated with the requirements of new culture and the new belief. It sur

Keywords

Article Statistics

Number of reads 1,512
Number of downloads 423

Share

Journal of Turkish Studies
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.