Alageyik İle Avcının Ölümcül Dansı

Author:

Number of pages:
633-646
Language:
Year-Number:
2014-Volume 9 Issue 12

Eski Türk geleneğinde avcılık önemli bir yer tutar. En önemli geçim kaynakları hayvancılık ve tarıma dayalı olduğundan küçük yaşlardan itibaren, erkek olsun kız olsun birey, binicilik ve okçuluk konusunda hünerli olmak zorundaydı. Böylece avcılık sanatı insanoğlunun geçmişten bugüne vazgeçilmez meziyetleri arasında yer aldı. Türkler için özellikle at, geyik ve kurt kutsal hayvanlar olarak kabul edilmiş, yaşamlarının adeta birer parçası olmuştur. Bu avcı, gözü pek, cengâver yiğitler, Uygur Destanı, Göç Destanı, Şu Destanı, Oğuz Kağan Destanı, Bozkurt Destanı, Ergenekon Destanı, Yaratılış Destanı, Edigey Destanı, Türeyiş ve Dede Korkut, Saltuk Buğra, Manas, Battal Gazi, Danişmendname, Genç Osman, Köroğlu gibi çeşitli destanlara konu olmuşlar; dilden dile efsaneleşerek nice Boğaç Han'lar, Bamsı Beyrek'ler, Banı Çiçek'ler Türk'ün şanını, Türk'ün yiğitliğini, Türk'ün korkusuzluğunu Oğuzlar'dan bu yana miras bırakmışlardır. Asırlar boyunca avcıların en büyük tutkularından birisi olan "geyik" önemli bir unsur olarak anlatılarda yerini almıştır. Ziya Gökalp'in Alageyik (1913) manzumesi ile masallaşan "alageyik," Yaşar Kemal'in Alageyik (1967) romanında efsaneleşerek bir av tutkusuna dönüşmüş ve " Necati Cumalı’nın Yaralı Geyik (1981) oyununda sahneye aktarılarak dramlaşmıştır. Yaşar Kemal'in kaleminde, Toroslar'ın eteklerinde aşktan da öte bir av tutkusuyla Halil'in yüreğine yar olan Alageyik, 1959’da Atıf Yılmaz'ın ve 1969'da Süreyya Duru’nun yönettikleri Alageyik filmleri ve Ali Can Meydan’ın 2011'de yönettiği kısa animasyonlu Alageyik Efsanesi ile beyaz perdede de yerini alır. Bu çalışmada Yaşar Kemal'in Alageyik eserinde Türklerin binlerce yıllık av geleneği ve kültürünün bir yansıması olarak Halil adlı gencin geyik avı tutkusu metin odaklı bir çözümleme ile eski inançlarla ilintili olarak, doğu ve batı kültüyle karşılaştırılıp irdelenecektir. Başlangıçta sözlü ve yazılı edebiyatın içinde dillere destan bir masal haline gelen Alageyik, Burada, doğu ve batı kültüründe mitolojik bir imge olarak 'geyik kültü'ne ve Halil ile Alageyik'in yanık bir türkü haline gelen öyküsüne kısa bir yolculuk yapılarak; kahramanın amansız bir tutkuya dönüşen av ihtirasının "sevgili"nin yerini alışı, av aşkının ölümsüz bir Anadolu efsanesine dönüşü gözler önüne seriliyor.

Keywords


The hunting has an important place in old Turkish tradition. Because the most important source of nutrition is based on agriculture and livestock; the i

Keywords

Article Statistics

Number of reads 900
Number of downloads 440

Share

Journal of Turkish Studies
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.