Osmanlı Devleti Arnavutçayı Yasakladı mı?

Author:

Number of pages:
1-11
Language:
Year-Number:
2014-Volume 9 Issue 7

Dil planlaması (status planning) yapmak zorunda olan devletlerin önünde temelde iki seçenek vardır: 1) Asimilasyonist strateji 2) Resmi ikidillilik/çokdillilik stratejisi. Azınlıklara karşı asimilasyonist bir tavrı benimseyen devletler çoğu zaman yasaklayıcı ve cezalandırıcı yöntemler kullanabilmektedir. Bu çalışmada, arşiv belgelerine dayalı olarak Osmanlı Devleti’ndeki uygulamalar ele alınmış ve karşılaştırmalı olarak değerlendirilmiştir. Osmanlı Devleti, hakimiyeti altındaki Müslim veya Gayrimüslimlere karşı asimilasyonist bir strateji izlememiştir. Tarihi kayıtlarda da Osmanlı Devleti’nin Arnavutçayı yasakladığına dair herhangi bir hükme rastlanmamıştır. Arnavutça, Arap harfleriyle yazılmış ve konuşulmuştur. Arşiv belgelerinde rastlanılan Arnavutça yasaklarına ait ifadeler onun Latin alfabesine dönüştürülmesine ilişkin yasaklardır. Bu yasaklar da, son dönemlerinde Osmanlı’nın varlığını koruma ve devam ettirebilme refleksi olarak değerlendirilmelidir. Çünkü Arnavutçanın Arap harfli kullanımdan Latin harfli kullanıma dönüşmesini savunanlar Hristiyan misyonerleriydiler ve bu şekilde Osmanlı’yı zayıflatmaya çalışmaktaydılar. Bunların en başında da Balkanlarda Osmanlı topraklarını kendi topraklarına katmış olan Avusturya’nın kiliseleri geliyordu. Doğal olarak da Osmanlı Devleti, dini kullanan bu emperyal genişlemeye karşı kendini korumak zorundaydı. Ayrıca, Arnavutlar arasındaki temel anlaşmazlık noktası aslında, “ortak alfabe” konusunda uzlaşılamamasıdır. Arnavut okullarının açılması girişimi şüphesiz ki Arnavutça eğitim kitaplarının da varlığını gerektirmiştir. Belgelerden ve haberlerden anlaşılacağı gibi Arnavutlar arasında alfabe sorunu giderek büyümüş ve dış mihrakların, özellikle yabancı misyonerlerin propaganda ve asılsız manipülasyonları ile Arnavutlar arasındaki ayrılıklar derinleşmiştir.

Keywords


Language planning (planning status) have to do in front of the states are basically two options: 1) Assimilationist strategy 2) Official bilingualism / multilingualism strategy. An assimilationist attitude towards minorities is often prohibitive and punitive methods states can use to adopt. In this study, based on archival documents were discussed, and a comparative analysis of practices in the Ottoman Empire. Albanian Ottoman Empire in the historical record of that provision has not been banned. Albanian Arabic letters have been written and spoken. Encountered in the document libraries belonging to the banned Albanian expressions are forbidden for him to be transformed into the Latin alphabet. This prohibition also, in recent times and continue being able to maintain the existence of the Ottoman Empire should be regarded as reflex. Because of the Albanian Arabic alphabet to use the Latin alphabet into advocates the use Christian missionaries. In this way the Ottomans and then been working to undermine. These are the beginning of the Ottoman Empire in the Balkans, who have their own annex Austria's church came. As a natural religion of the Ottoman Empire, this had to defend itself against the imperial expansion. In addition, the main sticking point between the Albanians, in fact, a "common alphabet" of understanding about. No doubt that the opening of schools in Albanian Albanian-language books in the presence of interference required. As news alphabet documents, and the problem grew steadily between Albanians and international outbreaks, especially foreign missionaries were unfounded propaganda and manipulation deepened

Keywords

Article Statistics

Number of reads 1,299
Number of downloads 440

Share

Journal of Turkish Studies
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.