Haziran 1914’te Avusturya-Macaristan İmparatorluğunun Veliaht Prensinin Saraybosna Şehrini ziyareti esnasında bir Sırp milliyetçisi tarafından öldürülmesi üzerine Avusturya-Macaristan İmparatorluğu 28 Temmuz 1914’te Sırbistan’a savaş ilan etmiştir. Çıkan savaşa kısa sürede her iki devletin tarafında yer alan Almanya, Rusya, İngiltere, Fransa, Osmanlı Devleti vb. devletlerin dâhil olması ile savaş geniş bir alana yayılmıştır. Osmanlı Devleti, 11 Kasım 1914’te Almanya’nın öncülük ettiği ittifak devletleri safında savaşa resmi olarak katılmıştır. Osmanlı Devleti savaşa girmesiyle birden çok cephede savaşmak zorunda kalmıştır. Osmanlı Devleti’nin savaştığı cephelerden biri de Kafkas Cephesi olup, cephenin idare merkezi Erzurum Vilayeti ve şehri idi. Erzurum Vilayeti, Rusya hududunda olup, vilayet dâhilinde Türkler ve Ermeniler birlikte yaşamaktaydılar. Ermeniler Fransız İhtilalıyla ortaya çıkan fikir akımlarından milliyetçilik fikrini benimsemişlerdi. Ermeniler milliyetçilik fikrini, Anadolu’nun doğusunda bağımsız bir Ermenistan kurmak için kullanıyorlardı. Bunun için Taşnak, Hınçak vb. cemiyetler kurarak, aşama aşama siyasi, kültürel ve silahlı faaliyetlerde bulunuyorlardı. Ermenilerin faaliyette bulundukları yerlerden biri Erzurum Vilayeti idi. Ermeniler Erzurum Vilayetini kendilerine merkez olarak seçmişlerdi. Vilayette memur ve esnaf olan Ermenilerin çoğunluğu bağımsız Ermenistan Devleti için kurulan cemiyetlere dâhil olmuşlardı. Vilayette bulunan ve nüfus çoğunluğunu oluşturan Türk ve Müslümanlar ise Ermenilerin bu faaliyetlerinden huzursuz olmaktaydılar. Ermenilerin yaptığı olumsuz hareketlere tepki görse de Avrupalı devletlerin Erzurum’daki konsoloslukları devreye girerek tepkileri önlüyorlardı. Savaş başladıktan sonra Ermenilerin Ruslar ve itilaf devletleri lehine olan tutumları açığa çıkmış, vilayetin her tarafında silahlı saldırıları ve katliamlarına şahit olunmuştur. Bu doğrultuda, Birinci Dünya Savaşı başlamadan hemen önce ve savaş başladıktan sonraki ilk bir yıl içinde Erzurum Vilayeti’nin içinde bulunduğu sosyal, ekonomik ve askeri zorluklar incelenmeye çalışılmıştır.
The Austro-Hungarian Empire declared war against Serbia on July 28, 1914 after a Serbian nationalist killed the Crown Prince of the Austro-Hungarian Empire in June 1914. This war soon extended to a wide area by the inclusion of Germany, Russia, England, France, the Ottoman Empire etc. On November 11, 1914, the Ottoman Empire officially engaged in the war on the side of the Central Powers led by Germany. Soon, the Ottoman Empire had to fight in multiple fronts. One of those fronts was the Caucasian Front, and its administration center was in the province of Erzurum. The province of Erzurum, where Turks and Armenians lived together, was neighboring Russia. The Armenians had embraced nationalism as one of the movements of thought arising from the French Revolution. They used this idea to establish an independent Armenia in the eastern Anatolia. For this purpose, they established societies like the Dashnak and the Hunchak and steadily carried out political, cultural and military activities. One of the Armenians’ focal place of activity was the Province of Erzurum. They had chosen this province as their center. Majority of the Armenians who were clerks or tradesmen in the province had participated in the associations. The Turks and Muslims who were the majority population in the province were anxious about such activities of the Armenians. Although they showed reactions against such acts of the Armenians, consulates of European states in Erzurum intervened and prevent such reactions from growing. After the war began, the pro-Russian and pro-Allies attitude of the Armenians became manifest and their arm attacks and slaughters were witnessed in all sides of the province. This study examines the social, economic and military difficulties experienced in the Province of Erzurum immediately before the start of the First World War and during one year following it.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.