Mihr ü Mâh anlatıları, Klâsik Türk Edebiyatı edebi faaliyetleri arasında önemli bir yer tutmaktadır. Bugüne kadar yapılan çalışmalar ekseninde Klâsik Türk Edebiyatı şairlerinden Necâtî, Âlî, Kıyâsî, Zarîfî ve Hamîdî’nin olmak üzere varlığı bilinen beş Mihr ü Mâh anlatısı bulunmaktadır. Fakat bunlardan Necâtî’ye ait olanına halen rastlanamamıştır. Hamîdî’nin eserinin de sadece kütüphane kaydı bulunmaktadır. 16. Yüzyıl şairlerinden Cebrî’nin de Mihr ü Mâh’ının olduğu kaynaklarda verilen bilgiler arasındadır. Eserde Mihr ve Mâh’ın birbiriyle görüşüp konuşmaları, aşkları, ayrılıkları ve hem Ay hem de Güneş’in tabiattaki işleyişleri hakkında bilgiler verilmektedir. Mihr ve Mâh, kendilerinin simge değer oldukları tüm hususları açıklarken hem terim hem de kavramsal boyutta kendilerini açımlarlar. Bu açımlama, felsefe, edebiyat, tarih, coğrafya, dinî vb. boyutlardadır. Cebrî’inin Mihr ü Mâh isimli eseri sembolik bir özellik taşımaktadır. Anlatı Samanyolu galaksisinin işleyişiyle oluşan doğa olayları ve gök cisimlerinin hareketlerini sembolik bir dille vermektedir. Her sembolik değerin, Klâsik Türk Edebiyatında gök cisimleri ve onlar etrafında oluşan mazmunlar bağlamında değerlendirildiği görülür. Bu değerlendirmelerin tümü de bireysel gelişim ve değişim eksenli bir seyir izlemektedir. Eserde insanın mücadelesi ve bireysel tekâmülü Mihr ve Mâh bağlamında açıklanmıştır. Bu yönüyle bakıldığında eser Mihr ve Mâh’ın imgesel açılımıdır. Bu makalede Cebrî hakkında bilgi verilip Mihr ü Mâh’ın şekil ve muhteva yönünden tanıtımı yapılacaktır.
The narrative texts of Mihr u Mâh have an important place among literary products in Classical Turkish Literature. The studies conducted up to now have put forward that there are five narrative texts of Mihr u Mâh belonging to Necâtî, Âlî, Kıyâsî, Zarîfî and Hamîdî, who are among the poets of Classical Turkish Literature. However, the one that belongs to Necâtî has not been found out yet. Hamîdî’s work has been found only in library records. The sources suggest that Cebrî, a poet who lived in 16th century, had a Mihr u Mâh, as well. That work has an allegoric symbolic character. This narrative presents the functioning of the celestial bodies through a symbolic language. It is seen that each symbolic element is evaluated within the framework of celestial bodies in Classical Turkish Literature and the metaphorical statements formed around them. All of these evaluations follow a route based on i
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.