Osmanlı’da Tanzimat Fermanı’ndan sonra 1860 yılından itibaren başlayan modernleşme faaliyetleri İran’da Kaçarlar Dönemine rastlamaktadır. Geçiş dönemi olarak değerlendirebileceğimiz bu dönemde Batı ve Doğu arasında ikilemler yaşayan Türkiye ve İran aydını, birçok yeni fikir ve akımla karşı karşıya gelmiştir. Dünya genelinde ve ülke dâhilinde hızla değişen siyasi ortama ayak uydurmanın zorlaştığı bu zamanda, halk ve aydınlar arasında ikilemler yaşanmıştır. Meşrutiyet hareketleriyle belli bir platforma oturmuş siyasi, sosyal ve edebi gelişmeleri bu döneme şahitlik eden yazar ve şairler vasıtasıyla incelemek önemli bilgilerin elde edilmesini sağlayacaktır. Bu bağlamda Türkiye’de II. Meşrutiyet dönemine şahitlik etmiş Mehmet Âkif Ersoy ile İran’da I.Meşrutiyet döneminde benzer tecrübeyi yaşamış Mirza Muhammed Taki Melikü’ş-şuara Bahar’ın siyasi ve edebi yaşamları üzerinde durularak içinde bulundukları devrin anlamlandırılmasına çalışılacaktır. 1886-1951 yılları arasında yaşamış olan Mirza Muhammed Taki Melikü’ş-şuara Bahar ile 1873-1936 yılları arasında yaşamış Mehmet Âkif Ersoy’un siyasi ve edebi hayat serüvenleri şiirleriyle paralel gitmiştir. Kendilerini I. Dünya Savaşının ortasında bulan bu iki ülkenin içinde bulunduğu siyasi, sosyal ve iktisadi durum şair ve aydınlarını özgürlük için mücadele etmeye sevk etmiştir. Söz konusu şairler ülkelerinde hâkim olan baskı ve işgaller karşısında halklarına kendi tarih, kültür ve medeniyet değerleri hakkında bilinçlendirmeyi hedef edinmişlerdir. Bu çalışmada her iki ülkenin edebiyat alanında fikirleri ve edebi kişilikleri ile adlarını edebiyat tarihlerine yazdıran iki milli şair, karşılaştırmalı bir şekilde yaşadıkları dönemin özellikleri üzerinden ele alınırken, edebi eserlerinin yazarlarının hikâyesine bağlı, hayat hikâyesinin ürünü olduğuna inanılan Pozitivist İnceleme Yöntemine göre değerlendirilecektir
Modernization activities, beginning from 1860 on, following “Imperial Edict of Gulhane”, corresponds to the Kacarlar Period in Iran. In this transition period, Turkish and Iranian intellectuals who were in a dilemma choosing between Western and Eastern cultures, were confronted with many new ideas and movement. There were many conflicts among intellectuals, goverment and the public since it was difficult to adopt to the rapidly changing political enviroment around the world and country during that time. It enables us to achieve significant knowledge by researching political, social and literary developments which gained a certain ground within the constitutional movement, through the contemporary poets and authors. In this context, I will try to enlighten the period by focusing on political and literary lives of the key i
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.