Türk edebiyatında “şefaatname” bir türdür. Bu tür eserlerde Hz. Muhammed’in ve kendisine şefaat hakkı verilenlerin (Ehl-i Beyt, Çâr Yar-ı Güzin vd.), günahkâr müminlere nasıl şefaatçi olacağı ayrıntılı olarak anlatılır. Müstakil veya bir eser içinde bölüm olarak şefaat üzerine çok sayıda eser kaleme alınmıştır. Şefaatname veya ervahname adı verilen bu tür eserler “Mevlid, Muhammediye” gibi halka hitap etmek düşüncesiyle yazıldığı için sade bir dil ve üsluba sahiptir. Elyazma eserler istinsah edilerek çoğaltıldığı ve sayıca az oldukları için bu tür kitapların geniş halk kitlelerine ulaşması okuyan birinden dinlemek suretiyle gerçekleşmiştir. Dolayısıyla bu tür eserler okunmaktan çok dinlenilen kitaplardır. Bunlardan biri de Pir Muhyeddin Muhammed’in yazdığı Şefaatname’dir. Eserin istinsah tarihi 1727 yılı olarak görülmekle birlikte yazılma tarihi tam olarak anlaşılamamaktadır. Kanuni Sultan Süleyman devrinde yazılmış olması muhtemeldir. Başlığının “Haza Kitab-ı Emîr Sultân” olması ve “Emir Sultân” isminin tarikatin piri olarak sıkça geçmesi de telif tarihi açısından tereddüde sevk eden bir başka husustur. Bu durum telif ve istinsah tarihlerinin birbirinden farklı olabileceği ihtimalini güçlendirmektedir. Şefaat olgusunu konu almış olan bu mecmuanın başta Millî Kütüphane olmak üzere birçok kütüphanede ve şahıslarda farklı tarihlerde istinsah edilmiş çokça nüshası bulunmaktadır. Eserde; hayatın faniliği/geçiciliği, ölümün kaçınılmaz oluşu, ölüm anı, öldükten sonraki ahval, kabir hayatı, mahşer günü, asıl ve en önemlisi; günahkâr müminlere –başta Hz. Muhammed, ehl-i beyt ve dört halife olmak üzere- şefaat hakkı tanınmış olanların şefaat edecek olması hususu, kurmaca metin halinde, ayrıntılı bir şekilde anlatılır.
In Turkish Literature “şefaatname” is a literary genre. These kinds of works deal with how Hz. Muhhammed and the people who were given intercession right (the Prophet’s family and the first four caliphs etc.), could be an intercessor on behalf of sinner muslims. There are many works about intercession, either self-contained or in the form of chapters. The Works, such as “Mevlid” and “Muhammediye”, which are named as “şefaatname” or “ervahname” are written to address to people directly, so they have an unsophisticated wording and plain language. Since manuscripts were produced by copying and there were a few number of them available, the only way for these works to reach large masses was through listening to them from someone else who read them to people. Hence, these kinds of works are the books which are listened to from somebody else reading them to you rather than the ones read personally. One of these works is Pir Muhyeddin Muhammed’s intercession. It is known that the work was copied in 1727, but it is not clear exactly when it was written. Besides this, it is possible that it was written at the time of Sultan Suleyman the Magnificent. The fact that the book has the title “Haza Kitab-ı Emir Sultan” and that the name “Emir Sultân” is mentioned so often as the leader of the tariqat is another reason that causes suspicion about the date of compilation. In this case, there is a strong possibility that the dates of compilation and copying are different from each other. Many people and libraries,including National Library, have lots of copies of this magazine with different dates about the time when they were copied. This work covers the topics such as mortality, the inevitability of death, the time of death, the affairs after death, the things to be experienced in the grave, and the most important of all,the fact that those who were given the right to intercede - Hz.Muhammed, hisfamily and the first four caliphs etc being first and foremost among them - would intercede on behalf of the sinner muslims, all of which are introduced through fictional texts in detail.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.