Bir çok sosyal bilimci uygarlıklar (medeniyetler) ,tarihi ve geleceği hakkında çalışmalar sunmuşlardır. Bu çalışmalarda genel itibariyle hala uygarlık (medeniyet ) tanımı son derece muğlak ve kaynak olarak başvurulan yazarlara bağlı olarak oldukça değişken bir yapı sergilediği görülmektedir. Bunun sebebi, doğu uygarlıklarının(medeniyetlerinin) geriliği ,batı uygarlıklarının (medeniyetlerinin)ileriliği üzerine kurulan uygarlık (medeniyet )araştırmalarının dünya medeniyetini anlamamızın önünde bir engel teşkil etmesinden kaynaklanmaktadır. İnternational Society For The Comparative Study Of Civilization (karşılaştırmalı uygarlık (medeniyet )çalışmaları derneğinin 2014 Haziranında yapacağı 44. Konferansının ana teması’ ortak akıl medeniyetleri kurtarabilir mi ?’olarak belirlenmiştir. Derneğin başkanı J.Rosner’in konferans için belirlediği alt başlıklardan bir tanesi de,belli bir medeniyetin(uygarlığın) analizi mi yoksa ,karşılaştırmalı uygarlık (medeniyet) analizi mi sorusu olmaktadır. Karşılaştırmalı bir bakış açısı her şeyden önce Avrupa merkezci bakış açısına alternatif olması bakımından önem taşımaktadır. Bu sebeple Medeniyet (uygarlık) araştırmalarında karşılaştırmalı analiz yöntemi medeniyetlerin (uygarlıkların) bir bütün olarak tanımlanmasında en önemli unsur olmuştur. Çalışmada uygarlık (medeniyet) konusunda ,çok kapsamlı ve ayrıntılı bir tanımlama yapan çağdaş bir Fransız düşünür olan Fernand Braudel’in yapmış olduğu Uygarlıklar sınıflaması dikkate alınarak bu uygarlıkların iktisadi perspektiften karşılaştırmalı analiz yöntemi kullanılarak değerlendirmesi yapılmıştır. Yapılan değerlendirmede :Dünyanın demografi, ekonomi, ve ekolojisinde değişen koşullar birden bire birbirleriyle bağlantılı bir dizi yatırımı ekonomik açıdan makul ve karlı bir hale getirmiştir. Makinaların kullanıldığı üretim süreçlerinde bu durum birim çıktı başına düşen emek girdisinde tasarruf sağlayarak ,üretkenlik ve emek kullanımının ,dolayısıyla toplam çıktıya üretim amaçlı güç üretim istihdamında sermayenin verimini artırmıştır. Bu süreç dünya ekonomisinin merkezini Avrupa’ya kaydırarak Avrupalılar arasında siyasi ve iktisadi güç için mücadele edilen ve bu gücün paylaşıldığı bir dönem özelliği kazandığı görülmektedir.
Several social scientists have been presenting studies regarding to the history and the future of civilizations. In these studies generally, an inconsistency in the structure of the definitions about the civilizations are seen due to the context of the authours whom are consulted as sources. The reason behind that lies within the preventive understanding based on the so-called progressiveness of western civilization and also under-development of eastern civilizations. The main theme of the 44th conference of the International Society For The Comparative Study Of Civilization which will take place June 2014; is “Can Collective Wisdom Save Civilization?”. The head of the same society J.Rosner determined a sub-theme for the conference that questions whether Analyses should focus on particular civilizations and/or comparative studies of civilizations. Above all, comperative studies are important alternative to Euro-centric analysis. Hence, comparetive analysis method has become an important aspect to define civilizations as a whole. This study seeks to evaluate the civilizations based on Braudel’s classification of civilizations by using a comparative analysis method through economics. To conclude; the changing conditions of demography, economy and ecology of the world suddenly, caused series of interrelated investments relevant and very profitable In the processes of production in which the machines are used to increase the production while diminishing the labour and also increasing the profit of the capital of the overall output. This process leads the world economy slide to a more euro centric approach in which europeans struggle for political and economic power and how it world be shared.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.